17 Aralık 2015 Perşembe
ÖZLEM DUYMAKTAYIM - Zeynal Yazısı
Diyeceksiniz ki neye,
Çocukluğuma, saflığa, ümide duymaktayım,
Annem ve babam sağ olsalardı onlara sırtımı yaslanmak için,
Köyüme, mahalleme, dedelerime, ninelerime özlem duymaktayım,
Şehrime , ülkeme ve ülkemin insanlarının bir ve beraber olmalarına özlem duymaktayım...
Özlem duymaktayım...
Ülkeyi yönetenlerin adalet dağıtmalarına,
Ülke kaynaklarını kullanılıp, üretip adil dağıtmalarına,
Sabah evden çıkan insanların akşam evlerine kazandıkları helal parayla yiyecek götürmelerine,
Türkiye'nin bölgesinde komşularıyla barışık, sorunsuz , kavgasız olmasına...
Özlem duymaktayım...
Okula giden öğretmenin ilim ve irfan öğretmesine,
Günahsız olarak okula gönderilen kız ve erkek çocukların beyinlerinde sadece öğrenme aşkı, vatan ve millet sevdası bulunmasına,
Laboratuarlar da sabahlayan bilim adamlarımızın olmasına,
Okulların, camilerin ve kışlaların siyasetten uzak tutulmasına,
İşin ehline verilmesine, adamların kayrılmamasına, kazançların helal olmasına,
Özlem duymaktayım...
Türkiye'nin bir barış adası olmasına,
Fabrikalarında dünyanın en teknolojik ürünlerin üretilmesine,
Bilim insanlarının dünyanın her tarafında saygın olmalarına,
Yönetenlerin dünyada saygı görmesine, bölgesinde sözü dinlenir olmasına,
Ülkemin kadir, sözü dinlenir, insanların imrendiği bir ülke olmasına,
O kadar hasretim ki...
Diyeceksiniz ki niye?
Bennam işte ele...
Çünkü bunlara özlem duymaktayım da ondan..
Abdurrahman ZEYNAL
Yazarımıza ait diğer yazıları için Lütfen tıklayınız
Necati İde - Ah Anamın Gelinleri
Necati İDE - Ah Anamın Gelinleri
Sözler : Necati İDE
Derleyen : Necati İDE
7 Aralık 2015 Pazartesi
TKDK Erzurum İl Koordinatörlüğü Danışmanlık Eğitimine Yoğun Katılım - Erzurum Haberleri
Eğitimde; desteklenen başlıklar, proje süreci, projenin içeriği, proje uygulama sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar ve ödeme işlemleri gibi konular anlatıldı.
Eğitim 2 gün olarak düzenlendi. İlk gün, Proje Başvuru Yönetim Birimi uzmanları tarafından; Başvuru paketinin içeriğinde yer alan resmi belgeler, fizibilite raporları, ihale süreçleri gibi evrak bazında dikkat edilmesi gereken hususlar anlatıldı. Eğitimin ikinci günün ilk yarısında, Yerinde Kontrol Birimi uzmanlarınca sözleşme öncesi ve sonrası dönemde yapılan teknik kontroller, arazi kontrolleri, işletme girdi ve çıktıları gibi pratik bilgiler aktarıldı. Eğitimin son bölümünde ise Ödeme Talep İşlemleri Birimi uzmanlarınca ödeme evrakları, faturalar, dekontlar, garanti belgeleri, AB Standartları belgeleri gibi resmi ödeme evraklarında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar anlatıldı.
Eğitime katılım yoğun olarak gerçekleşti. Yaklaşık 60 katılımcının iştirak ettiği program 07.12.2015 ve 08.12.2015 tarihleri arasında İl Koordinatörlüğü toplantı salonunda yapıldı.
16 Kasım 2015 Pazartesi
Hafız Faruk Kaleli - Zeynal Yazıları
1896 yılında Hasankale'de doğdu. Bu yıllarda Hasankale "İptidai Mektebi ve Rüştiyesinde" okudu. Bu arda "Kur'an-ı Kerimi" ezberleyerek hafız oldu. Birinci Dünya Savaşı başlayınca askere alındı. Temel eğitimden sonra Çanakkale'ye gönderildi. Çanakkale savaşlarının o acımasızlığını gördü, vatanı uğruna savaştı. Akif'in İfadesiyle "Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler/ Seyret ki Mehmetçiği bu tehdide güler" dediği olayları bizzat savaş meydanında yaşadı.
Askerlik dönüşü Hasankale de muallimlik yapmaya başladı. Bir süre sonra 200 kuruş maaşla Erzurum'da Hasanibasri İlk mektebinde göreve başladı. Bundan sonra sırasıyla; İsmet Paşa Mektebi, kısa bir süre Tazegül köyü sonrasında Evrenni Köyü İlk Mektebi, Tivnik Köyü, Kan Köyü ilk mekteplerinde ve Cumhuriyet İlk Mektebinde görev yaptı.
Yıllar sonra Hafız Faruk Kaleliyi Erzurum'da Veyis Efendi İlkokulunda görmekteyiz. Faruk Hoca 22 Kasım 1947 yılında hastalanır. Hastanede ameliyat sırasında vefat eder. Daha 51 yaşındadır.
23 Nisan 1337 yılında başladığı muallimlik görevi böylece sona erer. Hafız Kaleli yukarıda isimlerini zikrettiğim okullarda yüzlerce öğrenci yetiştirmiş, böylece milletine bu yolla faydalı olmaya çalışmıştır.
Hafız Faruk Kalelinin öğretmenliğinin yanında müziksel kişiliği de vardır. O; Türk Halk müziğinin iyi bir derleyicisi olmasının yanında güzel sesiyle türkülerin icrasını da gerçekleştirmişti. Halk evinin güzel Sanatlar kolunda, Murat Uraz ve Sıtkı Dursunoğlu hocayla birlikte çalışmış yanık sesiyle Erzurum'a gelen misafirlere türküler okumuştur.
Faruk Kaleli daha çok İbrahimiye ve Tatyanıyla tanınmıştır. Toplantılarda müzik söyleyenleri beğenmeyince "Anan ölsün oğul nede murdar sesin varmış, hele sen sus ben başlayayım " der söyleyeceği türküleri hemen oracıkta icra edermiş. Çok sayıda Türküyü derlemesine karşılık, onun bir ses kaydı ne yazık ki günümüze ulaşamamıştır.
Hafız olduğu için güzel Kuran okur, kandil gecelerinde yanık sesiyle mevlit okuyup dinleyenlerini mest edermiş.
Hafız Faruk Kaleli Çanakkale'de yurdunu savunan asker, mekteplerde muallim, folklor sahasında türkü derleyicisi, toplantılarda türkü icracısı ve bunlardan öte iyi bir Erzurumluydu. Genç nesillere döneminde iyi hatıralar bırakarak ayrıldı.
Onun ağzında şu dörtlükle yazıyı bitirelim.
Palandöken Uludağ,
Altı mor sümbüllü bağ,
Seni vermem ellere,
Ne çeki bu canım sağ.
Ruhu şad, makamı cennet olsun.
9 Kasım 2015 Pazartesi
Köşe Bucak Erzurum – Taşhan – Ömer Faruk Kızılkaya Yorumu ile
Rüstem Paşa Çarşısı – Oltu Taşı İmalatçıları Çarşısı Tanıtımı