http://erzurumaziziye.blogspot.com.tr/
aziziyeden.com
Necati İDE - Ah Anamın Gelinleri
Eğitimde; desteklenen başlıklar, proje süreci, projenin içeriği, proje uygulama sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar ve ödeme işlemleri gibi konular anlatıldı.
Eğitim 2 gün olarak düzenlendi. İlk gün, Proje Başvuru Yönetim Birimi uzmanları tarafından; Başvuru paketinin içeriğinde yer alan resmi belgeler, fizibilite raporları, ihale süreçleri gibi evrak bazında dikkat edilmesi gereken hususlar anlatıldı. Eğitimin ikinci günün ilk yarısında, Yerinde Kontrol Birimi uzmanlarınca sözleşme öncesi ve sonrası dönemde yapılan teknik kontroller, arazi kontrolleri, işletme girdi ve çıktıları gibi pratik bilgiler aktarıldı. Eğitimin son bölümünde ise Ödeme Talep İşlemleri Birimi uzmanlarınca ödeme evrakları, faturalar, dekontlar, garanti belgeleri, AB Standartları belgeleri gibi resmi ödeme evraklarında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar anlatıldı.
Eğitime katılım yoğun olarak gerçekleşti. Yaklaşık 60 katılımcının iştirak ettiği program 07.12.2015 ve 08.12.2015 tarihleri arasında İl Koordinatörlüğü toplantı salonunda yapıldı.
1896 yılında Hasankale'de doğdu. Bu yıllarda Hasankale "İptidai Mektebi ve Rüştiyesinde" okudu. Bu arda "Kur'an-ı Kerimi" ezberleyerek hafız oldu. Birinci Dünya Savaşı başlayınca askere alındı. Temel eğitimden sonra Çanakkale'ye gönderildi. Çanakkale savaşlarının o acımasızlığını gördü, vatanı uğruna savaştı. Akif'in İfadesiyle "Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler/ Seyret ki Mehmetçiği bu tehdide güler" dediği olayları bizzat savaş meydanında yaşadı.
Askerlik dönüşü Hasankale de muallimlik yapmaya başladı. Bir süre sonra 200 kuruş maaşla Erzurum'da Hasanibasri İlk mektebinde göreve başladı. Bundan sonra sırasıyla; İsmet Paşa Mektebi, kısa bir süre Tazegül köyü sonrasında Evrenni Köyü İlk Mektebi, Tivnik Köyü, Kan Köyü ilk mekteplerinde ve Cumhuriyet İlk Mektebinde görev yaptı.
Yıllar sonra Hafız Faruk Kaleliyi Erzurum'da Veyis Efendi İlkokulunda görmekteyiz. Faruk Hoca 22 Kasım 1947 yılında hastalanır. Hastanede ameliyat sırasında vefat eder. Daha 51 yaşındadır.
23 Nisan 1337 yılında başladığı muallimlik görevi böylece sona erer. Hafız Kaleli yukarıda isimlerini zikrettiğim okullarda yüzlerce öğrenci yetiştirmiş, böylece milletine bu yolla faydalı olmaya çalışmıştır.
Hafız Faruk Kalelinin öğretmenliğinin yanında müziksel kişiliği de vardır. O; Türk Halk müziğinin iyi bir derleyicisi olmasının yanında güzel sesiyle türkülerin icrasını da gerçekleştirmişti. Halk evinin güzel Sanatlar kolunda, Murat Uraz ve Sıtkı Dursunoğlu hocayla birlikte çalışmış yanık sesiyle Erzurum'a gelen misafirlere türküler okumuştur.
Faruk Kaleli daha çok İbrahimiye ve Tatyanıyla tanınmıştır. Toplantılarda müzik söyleyenleri beğenmeyince "Anan ölsün oğul nede murdar sesin varmış, hele sen sus ben başlayayım " der söyleyeceği türküleri hemen oracıkta icra edermiş. Çok sayıda Türküyü derlemesine karşılık, onun bir ses kaydı ne yazık ki günümüze ulaşamamıştır.
Hafız olduğu için güzel Kuran okur, kandil gecelerinde yanık sesiyle mevlit okuyup dinleyenlerini mest edermiş.
Hafız Faruk Kaleli Çanakkale'de yurdunu savunan asker, mekteplerde muallim, folklor sahasında türkü derleyicisi, toplantılarda türkü icracısı ve bunlardan öte iyi bir Erzurumluydu. Genç nesillere döneminde iyi hatıralar bırakarak ayrıldı.
Onun ağzında şu dörtlükle yazıyı bitirelim.
Palandöken Uludağ,
Altı mor sümbüllü bağ,
Seni vermem ellere,
Ne çeki bu canım sağ.
Ruhu şad, makamı cennet olsun.
Türkiye Gündemine Kişisel Bakış
Web sitemizde sadece Türk edebiyatı ile ilgili konular değil güncel konularda paylaşılmaktadır. Türkiye gündemi ile ilgili gelişmeler yazarlarımız hatta genel yayın yönetmenimiz tarafından bile değerlendirilmekte size farklı fikirler sunmaktadır. Farklı fikirler okumak genel manada insanları geliştirir ve olaylara başka taraftan bakmayı öğretir. İnsanlar olayı ne kadar farklı açıdan irdeleyebilirse o kadar çözümleme hızı artar ve birey kendini sürekli geliştirmiş olur. Bu ülkemizin kötü zamanında bile sizlere bir fikir olacak yazılarımızı okuyabilir ve siz de başka pencerelerden olaylara bakmayı öğrenebilirsiniz. Yazarlarımızın fazla olmasından dolayı olayları sadece bir kişi yorumlamamakta ve sitemizde böylece değişik fikirlerde yerini bulmaktadır.
Edepli Olmak İçin Edebiyat Öğrenmelisiniz
Edep haddi bilmektir denebilir. Nerede nasıl davranacağını edebiyat bilen bir insan daha iyi kestirir ve o şekilde davranır. Bu sebeple bütün insanların haddini bilmesi için ilk adım olan edebiyattan başlamak lazım diye düşündük ve kişisel blog tarzı sitemize edebiyatı da ekledik. Siz de sitemize girerek aşkın edebini yani adabını şairlerden okuyabilir ve bu adabı bizzat onlardan öğrenebilirsiniz. Böylece günümüzde iğrençleşmiş kadın erkek ilişkileri yerine karşılıksız olacak kadar saf aşkları öğrenecek ve çıkar için birlikte olan milyonlarca çift yerine bir şey beklemeden sevmeyi öğreneceklerdir. Gerçek aşklar, gerçek özlemler ve gerçek hislerin bulunduğu bir site arıyorsanız tek yapmanız gereken sitemizi Meclis-i Âlâ’yı ziyaret etmektir.
Edebiyattan Gündeme Daha Birçok Konu
Blog tarzında olan sitemiz yaşadıklarımızı veya bilgilerimizi paylaşmak amacıyla değil de daha çok dost meclisi olsun, sıcak samimi bir ortam olsun amacıyla kurulmuştur. Tabi ki bu amaçların arasında bizim ve sizin bilgi birikiminiz gelişsin diye bilgi paylaşmakta vardır. Bunların yanında ülkemizdeki gelişmelerden haberdar olmanız için gündem sık sık yorumlanmakta ve tartışılmaktadır. Böylece gelişmelere bir de bizim penceremizden bakabilir ve yorumlarımızı okuyabilirsiniz. Böylece olayların çeşitli analizlerini göreceğiniz için doğruluk ve yanlışlık açısından olayları daha güzel bir biçimde irdeleyebilirsiniz. Böylece Türkiye’de olan biteni daha yakından takip edecek ve sitemiz sayesinde değerlendirebileceksiniz.