31 Aralık 2015 Perşembe

Mutlu Yıllar İyi seneler, 2016

2016 yılının tüm insanlığa hayırlı olmasını temenni eder, ailenizle birlikte mutlu yıllar dileriz…

http://erzurumaziziye.blogspot.com.tr/

aziziyeden.com

25 Aralık 2015 Cuma

TKDK Hibe Desteklerini Köy Köy Dolaşarak Anlatılıyor – Erzurum Haberleri

Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığının ilgili kuruluşu olan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) IPARD II hibe programını tanıtmak amacıyla şehir merkezi, ilçe ve köylerde toplantılar düzenliyor.

Geçtiğimiz hafta içerisinde Koordinatörlük binasında 500 yakın üretici birlik üyesine IPARD II hakkında bilgilendirme toplantısı düzenleyen Erzurum İl Koordinatörlüğü hız kesmeden tanıtımlarını sürdürmeye devam ediyor.


İl Koordinatörlüğü, bir taraftan 18 Aralık 2015 tarihinde ilk çağrısına çıktıkları IPARD II programının ileriki günlerde yapacakları lansman hazırlıklarını sürdürürken diğer taraftan potansiyel faydalanıcı konumunda olan ve hayvancılıkla uğraşan çiftçi ve yatırımcıları yerinde ziyaret ederek hibe destekleri hakkında ilk elden birebir bilgilendirmeler yapıyor.


Erzurum İl Koordinatörü Dr. Atilla ÖZLÜ ; ”Bu hafta içinde Kaymakamlıklar, İlçe Müdürlükleri, Muhtarlar ve Ziraat Odaları ve Üretici Örgütleriyle işbirliği içinde ilçe ve köy bazında toplantılar yaptık. Bunlardan altı tanesi koordinatörlük binasında olmak üzere, sırasıyla Yakutiye ilçe merkezinde, Tortum Kazandere ve Aziziye Başçakmak köylerinde de bilgilendirme toplantıları düzenlendi. Bu toplantılar esnasında hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimizle birebir temas sağlandı. Koordinatörlük uzmanlarınca mevcut ahırlarının durumu yerinde görüldü.

TKDK hibe desteklerinden nasıl faydalanabilecekleri anlatıldı. İl Koordinatörlüğü ile temasa geçen potansiyel faydalanıcılarda ki artış bu toplantıların başarıya ulaştığını göstermektedir. Bu nedenle bilgilendirme toplantılarımız hız kesmeden devam edecek. İl Koordinatörlüğü olarak hedefimiz, 1 milyar Avro’nun üzerinde olan IPARD II bütçesinden Erzurum ‘u en azami derecede faydalandırmak. Bu bütçeden faydalanacak müteşebbis sayısının artışı bir taraftan ilimiz ekonomisini canlandıracak diğer taraftan da sürdürülebilir, standartları yüksek ve verimli işletmelerin sayısının artışına katkı sunacaktır. Böylece standartları yüksek ve verimli işletmelerin sayısındaki artışla ilimiz, hayvancılık bölgesi olarak markalaşacaktır.” dedi.



Bu dönüşümü gerçekleştirmek için TKDK, Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yönelik Yatırımlar kapsamında ahır, ağıl, kaba yem deposu, silaj çukuru, kesif yem deposu, makine garajı ve idari binaların yapımına ve makine ekipmanların alınımına yapılacak yatırımlara %65 hibe desteği sunmaktadır. Şayet yatırımcı 40 yaş altında ise bu oran %70’e çıkmaktadır. Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması ile İlgili Fiziki Varlıklara Yönelik Yatırımlar kapsamında ise et ve süt işlemeye yönelik yatırımlar ile meyve sebze paketleme ve soğuk hava depolarının yapımına yönelik yatırımlarda ise destek oranı %50’dir.


IPARD programı hem tarım hem de tarım dışı alanlara da destek sunmaktadır. İçinde hem tarımsal hem de tarım dışı destek alanlarının olduğu Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve İş Geliştirme başlığı kapsamında ise bitkisel üretimin çeşitlendirilmesi ve bitkisel ürünlerin işlenmesi ve pazarlanması, zanaatkarlık ve yerel ürün işletmeleri, arıcılık ve arı ürünlerinin üretimi, işlenmesi ve pazarlanması, su ürünleri yetiştiriciliği, makine parkları ve yenilenebilir enerji yatırımları alanında yapılacak yatırımlara yönelik hibe destek oranı %65 dir. Tüm başlıklarda yapılan yatırımlarda sunulan hibe destek kısmı KDV ve Gelir Vergisinden muaftır. Böylece sunulan hibe desteklemeleri aslında belirtilen hibe destek oranlarını daha da üzerinde gerçekleşecektir.

22 Aralık 2015 Salı

WinterFest Baş Bar Rekor Denemesi

Erzurum da bu sene Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından ikincisi düzenlenen WinterFest Erzurum 2015 Kışa Merhaba Festivali yapılan bir çok etkinlik, aktivite ve konserlerin ardından sona erdi.
Festivalde bir çok başarılı aktiviteye imza atıldı. Bunlardan biriside Baş Bar Rekor denemesi idi. Havuzbaşı Kent meydanından saat 14:00 da bir araya gelen yaklaşık 3000 Erzurumlu, el ele, omuz omuza vererek, bar oynamaya çalıştı. Bar oyunlarına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet SEKMEN, bu etkinliğe katılan Erzurumlulara teşekkür etti.

Bizde bu festivali yapan Erzurum Büyükşehir Belediyesine ve emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara ve gerekli ilgiyi gösteren Erzurumlulara buradan teşekkür ederiz.

aziziyeden.com

17 Aralık 2015 Perşembe

ÖZLEM DUYMAKTAYIM - Zeynal Yazısı

Özlem duymaktayım,

Diyeceksiniz ki neye,
Çocukluğuma, saflığa, ümide duymaktayım,
Annem ve  babam sağ olsalardı  onlara sırtımı yaslanmak için,
Köyüme, mahalleme, dedelerime, ninelerime özlem duymaktayım,
Şehrime , ülkeme ve ülkemin insanlarının bir ve  beraber olmalarına özlem duymaktayım...

Özlem duymaktayım...
Ülkeyi yönetenlerin adalet dağıtmalarına,
Ülke kaynaklarını  kullanılıp, üretip adil dağıtmalarına,
Sabah evden çıkan insanların akşam evlerine kazandıkları helal parayla yiyecek götürmelerine,
Türkiye'nin bölgesinde  komşularıyla barışık, sorunsuz , kavgasız olmasına...


Özlem duymaktayım...
Okula giden öğretmenin  ilim ve irfan öğretmesine,
Günahsız olarak okula gönderilen kız ve erkek çocukların beyinlerinde sadece öğrenme aşkı,  vatan ve millet sevdası bulunmasına,
Laboratuarlar  da sabahlayan bilim adamlarımızın olmasına,
Okulların, camilerin ve kışlaların siyasetten uzak tutulmasına,
İşin ehline verilmesine, adamların kayrılmamasına, kazançların helal olmasına,

Özlem duymaktayım...
Türkiye'nin bir barış adası olmasına,
Fabrikalarında dünyanın en teknolojik ürünlerin üretilmesine,
Bilim insanlarının dünyanın her tarafında saygın olmalarına,
Yönetenlerin dünyada saygı görmesine, bölgesinde sözü dinlenir olmasına,
Ülkemin  kadir, sözü dinlenir, insanların imrendiği bir ülke olmasına,
O kadar hasretim ki...
Diyeceksiniz ki niye?

Bennam işte ele...

Çünkü bunlara özlem duymaktayım da ondan..


Abdurrahman ZEYNAL

Yazarımıza ait diğer yazıları için Lütfen tıklayınız

Necati İde - Ah Anamın Gelinleri

Necati İDE - Ah Anamın Gelinleri




Sözler : Necati İDE
Derleyen : Necati İDE

7 Aralık 2015 Pazartesi

TKDK Erzurum İl Koordinatörlüğü Danışmanlık Eğitimine Yoğun Katılım - Erzurum Haberleri

       Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK)- Erzurum İl Koordinatörlüğü, IPARD II Programı’nın ilk başvuru çağrı döneminin kısa süre sonra başlayacak olması nedeniyle artan başvuru taleplerini karşılamak ve projelerin sağlıklı olarak hazırlanması için danışmanlık eğitimi düzenledi.

          Eğitimde; desteklenen başlıklar, proje süreci, projenin içeriği, proje uygulama sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar ve ödeme işlemleri gibi konular anlatıldı.

          Eğitim 2 gün olarak düzenlendi. İlk gün, Proje Başvuru Yönetim Birimi uzmanları tarafından; Başvuru paketinin içeriğinde yer alan resmi belgeler, fizibilite raporları, ihale süreçleri gibi evrak bazında dikkat edilmesi gereken hususlar anlatıldı. Eğitimin ikinci günün ilk yarısında, Yerinde Kontrol Birimi uzmanlarınca sözleşme öncesi ve sonrası dönemde yapılan teknik kontroller, arazi kontrolleri, işletme girdi ve çıktıları gibi pratik bilgiler aktarıldı. Eğitimin son bölümünde ise Ödeme Talep İşlemleri Birimi uzmanlarınca ödeme evrakları, faturalar, dekontlar, garanti belgeleri, AB Standartları belgeleri gibi resmi ödeme evraklarında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar anlatıldı.

            Eğitime katılım yoğun olarak gerçekleşti. Yaklaşık 60 katılımcının iştirak ettiği program 07.12.2015 ve 08.12.2015 tarihleri arasında İl Koordinatörlüğü toplantı salonunda yapıldı.

16 Kasım 2015 Pazartesi

Hafız Faruk Kaleli - Zeynal Yazıları

          1896 yılında Hasankale'de doğdu. Bu yıllarda Hasankale "İptidai Mektebi ve Rüştiyesinde" okudu. Bu arda "Kur'an-ı Kerimi" ezberleyerek hafız oldu. Birinci Dünya Savaşı başlayınca askere alındı. Temel eğitimden sonra Çanakkale'ye gönderildi. Çanakkale savaşlarının o acımasızlığını gördü, vatanı uğruna savaştı. Akif'in İfadesiyle "Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler/ Seyret ki Mehmetçiği bu tehdide güler" dediği olayları bizzat savaş meydanında yaşadı.

          Askerlik dönüşü Hasankale de muallimlik yapmaya başladı. Bir süre sonra 200 kuruş maaşla Erzurum'da Hasanibasri İlk mektebinde göreve başladı. Bundan sonra sırasıyla; İsmet Paşa Mektebi, kısa bir süre Tazegül köyü sonrasında Evrenni Köyü İlk Mektebi, Tivnik Köyü, Kan Köyü ilk mekteplerinde ve Cumhuriyet İlk Mektebinde görev yaptı.

          Yıllar sonra Hafız Faruk Kaleliyi Erzurum'da Veyis Efendi İlkokulunda görmekteyiz. Faruk Hoca 22 Kasım 1947 yılında hastalanır. Hastanede ameliyat sırasında vefat eder. Daha 51 yaşındadır.

          23 Nisan 1337 yılında başladığı muallimlik görevi böylece sona erer. Hafız Kaleli yukarıda isimlerini zikrettiğim okullarda yüzlerce öğrenci yetiştirmiş, böylece milletine bu yolla faydalı olmaya çalışmıştır.

          Hafız Faruk Kalelinin öğretmenliğinin yanında müziksel kişiliği de vardır. O;  Türk Halk müziğinin iyi bir derleyicisi olmasının yanında güzel sesiyle türkülerin icrasını da gerçekleştirmişti. Halk evinin güzel Sanatlar kolunda, Murat Uraz ve Sıtkı Dursunoğlu hocayla birlikte çalışmış yanık sesiyle Erzurum'a gelen misafirlere türküler okumuştur.

           Faruk Kaleli daha çok İbrahimiye ve Tatyanıyla tanınmıştır. Toplantılarda müzik söyleyenleri beğenmeyince "Anan ölsün oğul nede murdar sesin varmış, hele sen sus ben başlayayım " der söyleyeceği türküleri hemen oracıkta icra edermiş. Çok sayıda Türküyü derlemesine karşılık, onun bir ses kaydı ne yazık ki günümüze ulaşamamıştır.

           Hafız olduğu için güzel Kuran okur, kandil gecelerinde yanık sesiyle mevlit okuyup dinleyenlerini mest edermiş.

           Hafız Faruk Kaleli Çanakkale'de yurdunu savunan asker, mekteplerde muallim, folklor sahasında türkü derleyicisi, toplantılarda türkü icracısı ve bunlardan öte iyi bir Erzurumluydu. Genç nesillere döneminde iyi hatıralar bırakarak ayrıldı.

Onun ağzında şu dörtlükle yazıyı bitirelim.

Palandöken Uludağ,

Altı mor sümbüllü bağ,

Seni vermem ellere,

Ne çeki bu canım sağ.

Ruhu şad, makamı cennet olsun.

9 Kasım 2015 Pazartesi

Köşe Bucak Erzurum – Taşhan – Ömer Faruk Kızılkaya Yorumu ile

Ömer Faruk KIZILKAYA Hoca ile Köşe Bucak Erzurum Programı (Kardelen TV) – Taşhan Binası tanıtımı
Rüstem Paşa Çarşısı – Oltu Taşı İmalatçıları Çarşısı Tanıtımı

21 Ekim 2015 Çarşamba

Saltuklu, Selçuklu, Osmanlı Ve Erzurum - Abdurrahman Zeynal Yazıları

Sonbaharın etkilerinin belirginleştiği güzel bir gün Vakıflar Bölge Müdürü Kenan Ungan Beyi ziyarete gittim. Kenan Bey “Hocam Narmanlı Caminin Hazirelerini düzenleyeceğiz, bir görsen sonra bir konuşsak dediğinde “ olur dedim ve Taşmağazalar’dan Tebriz Kapısına yürüyerek soluğu Narmanlı Camisinde aldım.
Restorasyonu devam eden cami 1720’lerde yaptırılmış müştemilatında olan medreseler 1930’ların sonunda çevre düzenlenmesi yapılırken yıkılmış geriye cami ve haziresi kalmıştı. Hazirede dönemin önemli müderrisleri ve caminin banilerinin mezarları vardı. Ayrıca 1877-78 Osmanlı-Rus savaşında Doğubayezıd, Eleşkirt, Erzurum Hattını savunan Şeyh Şamilin torunlarından Olan Musa Paşanın kabri vardı. Bunları gördükten sonra “Leblebici yokuşuna” doğru yürüdüm.

Yolun sağında Gullebi Akif Ağanın Osmanlıdan günümüze gelebilen nadir konaklardan biri bütün ihtişamıyla duruyordu.
Akif Ağanın Konağının batısında Emir Şeyh Türbesi ve Emirşeyh Camisi Restore edilmiş etrafları açılmış güzel bir görünüm kazandırmıştı Tebriz kapısına.
Emirşeyhin karşısında Selçuklu Kümbet geleneğinin eşsiz eserlerinden “Mehdi Abbas Kümbeti” tarihe meydan okurken çevresinde ki medreseden eser kalmamıştı.
Kümbetin Güneyinde Erzurumluların özellikle evlenecek oğullarına kız beğenmek için gittiği kadınlar hamamı olarak hizmet veren “Saray Hamamı” bütün güzelliğiyle tarihin derinlerinden günümüze “anneler gelin oğullarınıza isteyeceğiniz kızlar burada” dercesine insanı masalımsı dünyasına çekiyordu.

Gavurboğan Mahallesinin süsü olan Taş Cami restore edilen bir diğer tarihi camimizdi. Kenan Bey burayı da görmemi istemişti. Henüz inşaatı devam eden cami şimdiden beni etkilemiş birden 1856 yılındaki Rusların mahalleye gece baskını yapmaları aklıma gelmişti. Geceleyin uykudan uyanan Dadaşlar kadınlı, erkekli Rus askerlerine tarihi bir ders vererek düşmanı kovmuşlar ve şehri Rus işgalinden kurtarmışlardı. O savaşta Taş Cami önemli rol üstlenmiş, bu başarıdan dolayı dönemin padişahı fermanla mahallenin adının “Gavurboğan” olmasını ferman buyurmuştu.

Karşıda batı cenahında Erzurumun üç güzelleri, üç incisi olan Üç Kümbetler hala alımlı, cazibeli misafirlerinin gözlerine ve gönüllerine hitap ederken “Saltuklu Sultanı Emir Saltuk” bu kubbelerin altında Erzurum’un tapusu benim diyerek şehri sahipleniyordu. Saltuklular; Oğuzdular, Türkmen’diler ve nihayetinde Türk’tüler. Şehri Bizans’tan alan, vatan yapan onlardı.

Türklerin 12 ayı gösteren takvimleri Emir Saltuk Kümbetinin üst pencerelerini süslerken bir medeniyetin Erzurum ayağını oluşturuyordu. Kümbetlerin hemen yanında örnekleri üçü-beşi geçmeyen Erzurum konakları turistlere göz ziyafeti çekiyordu.
Karşıda muhteşem taç kapısı, çinilerle bezenmiş Çifte Minareli Medrese 740 yıldır dimdik inci gibi Selçukluyu temsil ediyordu.
Restorasyonu devam eden bu nadide eser kırk odalı, eyvan yapılı, kesme taştan yapılmış iki katlı Anadolu’daki en güzel eser hüviyetini koruyordu. Şemsi Tebrizi bu medresede müderrislik yapmış, 4. Murat Revan seferine giderken Balyemez toplarını bu medresede döktürmüştü.

Güneşli bir günde Tebriz kapı ve çevresinde kısa gezimde Saltukluyu, Selçukluyu ve Osmanlıyı görüp ecdadıma Fatihalar okurken gelecek kuşakların ve Erzurum’a geleceklerin bin yıllık tarihi görmek istemeleri halinde bölgeye gelmeleri ve doyasıya tarihin tadını çıkarmaları gerekiyordu.


Abdurrahman Zeynal
20/Ekim/2015. Erzurum

7 Ekim 2015 Çarşamba

Yazarımız Ö. Yaşar ÖZGÖDEK'in annesi vefat etmiştir.

Yazarımız Ömer Yaşar ÖZGÖDEK beyin annesi Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
Merhumenin cenazesi bu gün ( 7 Ekim Çarşamba ) günü İkindi namazını müteakiben Palandöeken Solakzade Camisinden kaldırılacaktır.
Merhume Teyzemize Allah’tan rahmet diler, Ömer Özgödek beye, ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

http://www.aziziyeden.com Yönetim

28 Eylül 2015 Pazartesi

Yaşlılıkta Yetim Kalmak - Abdurrahman ZEYNEL Yazısı

Dünyada tüm sosyal olaylar insan etrafında döner durur. Dinler insan içindir. Kültürler ve medeniyetler insan ürünüdür. Kitaplar insan için yazılır.
Acılar, sevinçler, mutluluklar, insanın dünya hayatını ilgilendirir. Türküler, şarkılar, gazeller, hayaller, romanlar ve hikayeler sosyal hayatı ilmek ilmek dokur.
Bunlar olmadan insan hayatı monoton ve çekilmez olur. İşte yetimlikte böyle bir durumun neticesidir. Anadan, babadan, akranlardan ve çevreden ayrı kalmak.
Küçük yaştan beri çokça duyduğumuz bu kelime beynimizin derinliklerinde yer eder. Yetim kaldı, yetim doğdu, yetimler yurdu vs.

Aslında yetim kalmak beşeri ve sosyal iklimde etkisini en çok hissettiren kavram. Öyle bir kavram ki son peygamber, alemlere rahmet olarak gönderilen elçide “yetimdi”.
Bir insan tüm kabul edilen hukuk sistemlerine göre anasını, babasını özellikle küçük yaşlarda kaybetmiş insana yetim denir. Peygamberimiz Hz. Muhammed(S.A.S) önce babasını sonrada annesini kaybetmiş ve çocukluğundan itibaren yetim büyümüştür.

Şüphesiz yetimin koruyucusu Allah’tır. Emir ondan gelir. Bize düşen teslim olmaktır. Başka çaremizde yoktur. Çünkü “ondan geldik ona döneceğiz” ilahi hükmü gereği yapılacak bir şey yoktur.
Birde sosyal hayatta karşılaştığımız bazı olaylar var ki bunlarda yetim çocuğun yaşadıkları ile benzemesede bir nevi yetimlik sayılır.


Yazının Tamamı için tıklayınız

17 Eylül 2015 Perşembe

Türkiye Gündemine Kişisel Bakış

          Türkiye Gündemine Kişisel Bakış



          Web sitemizde sadece Türk edebiyatı ile ilgili konular değil güncel konularda paylaşılmaktadır. Türkiye gündemi ile ilgili gelişmeler yazarlarımız hatta genel yayın yönetmenimiz tarafından bile değerlendirilmekte size farklı fikirler sunmaktadır. Farklı fikirler okumak genel manada insanları geliştirir ve olaylara başka taraftan bakmayı öğretir. İnsanlar olayı ne kadar farklı açıdan irdeleyebilirse o kadar çözümleme hızı artar ve birey kendini sürekli geliştirmiş olur. Bu ülkemizin kötü zamanında bile sizlere bir fikir olacak yazılarımızı okuyabilir ve siz de başka pencerelerden olaylara bakmayı öğrenebilirsiniz. Yazarlarımızın fazla olmasından dolayı olayları sadece bir kişi yorumlamamakta ve sitemizde böylece değişik fikirlerde yerini bulmaktadır.

          Edepli Olmak İçin Edebiyat Öğrenmelisiniz


Edep haddi bilmektir denebilir. Nerede nasıl davranacağını edebiyat bilen bir insan daha iyi kestirir ve o şekilde davranır. Bu sebeple bütün insanların haddini bilmesi için ilk adım olan edebiyattan başlamak lazım diye düşündük ve kişisel blog tarzı sitemize edebiyatı da ekledik. Siz de sitemize girerek aşkın edebini yani adabını şairlerden okuyabilir ve bu adabı bizzat onlardan öğrenebilirsiniz. Böylece günümüzde iğrençleşmiş kadın erkek ilişkileri yerine karşılıksız olacak kadar saf aşkları öğrenecek ve çıkar için birlikte olan milyonlarca çift yerine bir şey beklemeden sevmeyi öğreneceklerdir. Gerçek aşklar, gerçek özlemler ve gerçek hislerin bulunduğu bir site arıyorsanız tek yapmanız gereken sitemizi Meclis-i Âlâ’yı ziyaret etmektir.          

Edebiyattan Gündeme Daha Birçok Konu


Blog tarzında olan sitemiz yaşadıklarımızı veya bilgilerimizi paylaşmak amacıyla değil de daha çok dost meclisi olsun, sıcak samimi bir ortam olsun amacıyla kurulmuştur. Tabi ki bu amaçların arasında bizim ve sizin bilgi birikiminiz gelişsin diye bilgi paylaşmakta vardır. Bunların yanında ülkemizdeki gelişmelerden haberdar olmanız için gündem sık sık yorumlanmakta ve tartışılmaktadır. Böylece gelişmelere bir de bizim penceremizden bakabilir ve yorumlarımızı okuyabilirsiniz. Böylece olayların çeşitli analizlerini göreceğiniz için doğruluk ve yanlışlık açısından olayları daha güzel bir biçimde irdeleyebilirsiniz. Böylece Türkiye’de olan biteni daha yakından takip edecek ve sitemiz sayesinde değerlendirebileceksiniz.



14 Eylül 2015 Pazartesi

Erzurum "Zafer ve İnanç Yolu"

AFAD Derneği Çetin Bayramın gayretleriyle başlayan "Dört Çeker Ecdad Dua Bekler, Unutulan Tarihe Zaman Yolculuğu",  adlı etkinliği duyunca heyecanlanmış, 1853'lerde yapımına başlayan ve 1896 yılında tamamlanan Erzurum'u ve Doğu Anadolu'yu savunma mevzileri olan tabyalara büyük bir katılımla iştirak etmek son derece sevindirmişti. Son on yıldır Tabyalarla yatan Tabyalarla kalkan birisi için bu proje muhteşemdi.
Zafer yolunda; ATAK Derneği başkanı Çetin Bayram geziye  katılanlara tabyalar hakkında bilgiler verirken,  gezinin en küçük Off Road’ cusu iki  aylık  Nazlı Sima Marancigil organizasyonun  göz bebeği oldu.
Ayrıca organizasyona Vali Ahmet Altıparmak’ın yanı sıra Vali Yardımcısı Ayhan Terzi, İl Emniyet  Müdürü Kamil Karabörk, KUDAKA Genel Sekreteri Mehmet Ali Çakal, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil, Doğa Koruma Ve Milli Parklar Bölge Müdürü Ahmet Akkiprik, Palandöken ve Konaklı Özelleştirme Daire Başkanı Kemalettin Işık, Tarım İl Müdürü Osman Akar’ın yanı sıra Erzurum Off Road kulübü, Safari 25 topluluğu, ATAK Derneği üyeleri ile basın mensupları ve vatandaşlar katıldı.

13 Eylül Pazar sabah 8'de hareket noktası olan Havuzbaşı'ndaki yere ulaşmış aracımıza suları koyduktan sonra yol arkadaşlarım olan Tarihçi Muzaffer Taşyürek, Gazeteci Öztürk Akkök ve Eğitimci Ömer Faruk Kızılkaya Şoförümüz Kenan beyle Valimizin gelmesi ile gezimiz başlamış oldu.
Önce Konaklı Kayak tesisleri gezilmiş ardından dağ yolunu izleyerek önce Büyük Palandöken, sonra Küçük Palandöken tabyaları gezildi.  Burada Sayın Dr. Valimiz Ahmet Altıparmak'ın işaret ettiği gibi bu "mekanların yüksek irtifa kamp merkezi ve yüksek rakımlı tarihsel filimler için set olacağını" ifade etmesiyle tabyalar gezilmiş 2900 rakımlardaki bu muazzam yapıların bakımsız kalması yüreğimizi burkmuştu.
Yol güzergahımız olan Palandöken kayak tesisleri geçilmiş Abdurrahman Gazi Türbesinden geçilerek orijinal dağ yolundan, "Ağzı Açık, Toparlak tabyaları" gezilmiş sonra Toparlak köyünde öğle namazları eda edildikten sonra "Oral Et" tarafından hazırlanan ekmek arası sucuklar yenilerek sohbetler edilmişti.
Yolumuzun ikinci etabı önce "Uzun Ahmet" tabyaları olmuş burada çekilen fotoğraflar ve anlatılan savaş anılarından sonra hedef "Çobandede" tabyasına çevrilmişti.
Köse Mehmet Köyünün üstünde 2900 rakımda inşa edilen ve hala top siperleri, mevziler orijinal haliyle duran Çobandede tabyasına gidilmişti. Etrafta görülen iki göl dikkatimizi çekmiş dedelerimiz 2900 metre yüksekte yaptığı Çobandede tabyasında bile sanatı göstermişlerdi.
Bir tarafta Pasinler ovası, diğer tarafta Erzurum ovası ayaklarımızın altındaydı. Aman Allahım ne müthiş manzaraydı.
Evet gittiğimiz toplam yol 100 kilometre idi. Biz arabalarda yorulmuştuk. Fakat dedelerimiz bu vatanı savunurken bu yüksekliklerde muazzam tabyalar yapmışlar canları; kanları pahasına vatanlarını savunmuşları. Onların bu gayretlerini gördükten sonra biz torunlarının dedelerinin emanetini koruyamaması ne kötüydü. Kimisi hayvanlara ağıl olmuş, kimisi de define avcılarının kazmalarına muhatap olmuş tahrip olmuşlardı.

Allahu Ekber yaylarında, Kargapazar yaylalarında çok değil 20 yıl önce bir milyona yakın büyük ve küçük baş hayvan otlar, süt, yoğurt, tereyağı ve nihayet et merkezi olma özelliğini koruyan bu yaylalar şimdilerde bir kaç sürü hariç tamamen boş olması düşündüğümüz ve üzüldüğümüz bir başka noktaydı.

Sonuç olarak bu etkinliğe katılarak Zafer yolu hakkında güzel görüşlerini belirten Sayın Valimiz Ahmet Altıparmak'a, bu projeyi başlatan Çetin Bayram Beye ve katılarak bu yolu kat eden değerli katılımcılara teşekkürlerimi ifade etmeyi kendime bir borç bilmekteyim.
Sağ olun, var olun. Yeni etkinliklerde buluşmak ümidiyle.

Abdurrahman ZEYNAL - 13 Eylül 2015/ Erzurum

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Kayıp Serkan FINDIK ‘dan Haber Alınamıyor.

27 Temmuz 2015 den beri kendisinden haber alınamayan Serkan FINDIK halen daha kayıp.
Yaklaşık 3 haftadan beri iş yeri ve ailesi ile irtibata geçmeyen Serkan FINDIK’ ın nerede olduğu bilinmiyor. Telefonu kapalı olduğu için kendisine ulaşılamıyor.
Yaklaşık 3 yıldan beri Ziraat Fakültesinde çalışan FINDIK, iş yeri arkadaşları tarafından da merak ediliyor. Kendisinin bulunması için, Erzurum ve Adana Yerel internet gazeteleri ile Ulusal gazetelerde çıkan haberleri, sosyal medyada paylaşan arkadaşları endişeli bir vaziyette kendisinden haber çıkmasını bekliyorlar.

29 Yaşında olan Serkan FINDIK, halen Ziraat Fakültesinde Yüksek Lisans öğrencisidir.

KAYNAK : http://www.aziziyeden.com

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Ilıcalılar Bursa Pikniğinde Buluşuyor

Facebook GURBETTEKİ ILICALILAR Grubu, 23 Ağustos 2015 Tarihinde Bursa’da buluşuyor.
Grup Kurucusu Selami KAÇTIOĞLU, gruptaki sayfada yaptığı açıklamada :

“Saygıdeğer Ilıcalı kardeşlerim ALLAH’IN izniyle geçen seneler buluşup kucaklaştığımız gibi bu yılda ağustos 23 pazar günü Bursa’da buluşacağız . Bursa olmasının nedeni ortak nokta olduğu içindir. Bunu da Ilıcadan gelecek olan ve gurbetteki Ilıcalı kardeşlerimin görüşlerini alarak kararlaştırıyoruz. Fikir ve önerileriniz olur ise kurmuş olduğum “Gurbetteki Ilıcalılar” sayfasından paylaşabilirsiniz herkesi saygı ile selamlıyorum” dedi.


23 Temmuz 2015 Perşembe

DAPGençfest Erzurum Başvuruları Başladı.- Erzurum Haberleri

DAPGENÇFEST 2015 01-03 Ağustos 2015’te Erzurum ili Uzundere ilçesi Puşulu yaylasında gerçekleşiyor. Festival ile ilgili bazı kurallar ve katılım koşullarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Festival bu sene Erzurum Uzundere ilçesi PUŞULU yaylasında gerçekleşecek olup, festivale katılım için yaş sınırı bulunmamaktadır.
Başvuru linki için, tıklayınız

20 Temmuz 2015 Pazartesi

Geleneksel Bayramlaşma inşirah sahaf ve kitap evinde yapıldı.

Her yıl olduğu gibi bu yılda, İnşirah sahaf ve Kitap evinde geleneksel Bayramlaşma yapıldı.
Bayramlaşma bayramın 3. gününde inşirah sahaf ve kitap evinde saat 14:00 dah itibaren başladı. Katılan arkadaşlarla çaylar eşliğinde güzel ve koyu sohbetler yapıldı. Sahaf Nizamettin KORUCU ağabeyimiz ;
“Katılan bütün dostlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Katılamayanlara buradan Selam ve sevgilerimizi sunuyoruz. Bir daha ki bayrama nasip kısmetse artık.” diye mesajlarını iletti.

15 Temmuz 2015 Çarşamba

14 Temmuz 2015 Salı

Sakalı Şerif İlgiyle izlendi

Cuma günü, teravih namazını müteakip Şükrüpaşa Rasim Baba Cami’nde Sakalı Şerif gösterildi.
Ramazanın 23.cü gecesi olan 10 Temmuz 2015 Cuma günü teravih namazı sonrası camii cemaatine Sakalı Şerif gösterildi.
Selavat-ı şerifeler eşliğinde bulunduğu kutudan çıkartılan Peygamber Efendimize ait sakal-ı şerif camii cemaatine yakın olarak gösterildi.
Camii Cemaati yoğun ilgi ve hayranlıkla izledi.

Aziziyeden.com

16 Haziran 2015 Salı

Erzurum 2015 Ramazan İmsakiyesi

Erzurum ili 2015 Ramazan İmsakiyesi
17 Temmuz 2015 Cuma Ramazan Bayramının 1. Günüdür
Bayram Namazı : 05:44



2015 Erzurum ili imsakiyesi, Diyanet İşleri Başkanlığının sitesinden alınmıştır

10 Haziran 2015 Çarşamba

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinde TÜBİTAK Seminerleri Yapıldı

Atatürk Üniversitesi Proje Geliştirme ve Koordinasyon Ofisi tarafından Prof.Dr. Sezai Erçişli koordinatörlüğünde yürütülen “TUBİTAK 1000 Üniversitemiz Akademisyenler Arasında Proje Kültürünün Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması Projesi” büyük bir başarı ve disiplin içerisinde devam etmektedir.
Söz konusu proje kapsamında Ziraat Fakültesi Proje Ofisi 4-6 Haziran 2015 tarihlerinde Ziraat Fakültesi akademisyenlerine yönelik olarak “Akademik Düzeyde Bilimsel Araştırma Projesi Hazırlama Eğitimi” düzenlemiştir. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Asim Kadıoğlu ve Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Atilla Keskin’in eğitmen olarak yer aldığı Eğitime Ziraat Fakültesinin tüm bölümlerini içerecek şekilde 26 akademisyen katılmıştır.

Eğitimde araştırma konusunun seçiminden araştırma sonuçlarının analizi ve dokümantasyonu konularını içeren bir dizi çalışma, uygulamalı olarak yapılmıştır. Son derece etkili ve verimli geçen eğitiminde katılımcılar proje hazırlama konusunda önemli düzeyde eksikliklerini giderdiklerini belirtmişlerdir. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Muhlis Macit bu ve benzeri eğitimler ile uygulamada yer bulan, bilime ve ülke ekonomisine katkı sağlayan proje sayısını artırmayı amaçladıkları ifade etmişlerdir.

8 Haziran 2015 Pazartesi

2015 Genel Seçimler Erzurum Milletvekilleri

25 dönem Genel Seçimleri resmi olmayan sonuçlara göre Erzurum’dan
AK Parti : Efkan ALA, Adnan YILMAZ, Zehra TAŞKESENLİOĞLU ve İbrahim AYDEMİR
MHP : Kamil AYDIN
HDP : Seher AKÇINAR
Milletvekil seçildiler.

Seçimlerin hayırlı olmasını diliyoruz.

6 Haziran 2015 Cumartesi

İyi Sözler Sitesi Yayında

İyi sözler sitemiz, çoktan beri var olan bir projedir. Bu web sitemizde bir çok yerden derlediğimiz Atasözlerimiz mevcuttur.
Şehir sözleri, Ata sözleri, ilginç sözler, ülke ata sözleri gibi bir çok kategoride derlenen bu sözleri görebilmek için, iyi sözler sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Yıllar itibariyle biriktirilen bu sözleri sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. Sözlerimizle ilgili yorumlar yapabilirsiniz.

Sizleri de güzel ve iyi sözleri görebilmeniz için sitemize bekliyoruz.
Adresimiz : http://www.iyisozler.blogcu.com

2 Haziran 2015 Salı

Atatürk Üniversitesi Satranç Kulubü Faaliyetleri

Atatürk Üniversitesi bünyesinde kurulan Atatürk Üniversitesi Satranç Kulübü faaliyetlerine son hızla devam ediyor.
Kulübün vizyon ve misyonları arasında;
Satranç sporunun yaygınlaşmasını ve sevilmesini sağlayarak,
Satranç-sever öğrencilerin sosyalleşmesini satranç sporu sayesinde arttırarak,
Diğer üniversite öğrenci kulüpleri ve diğer satranç kulüpleriyle işbirliği yaparak,
Satranç eğitim gezileri ile eğitim kampları sayesinde gençlerin sosyo-kültürel gelişimlerine katkıda bulunmak yer almaktadır.

Kulübün Danışman Öğretim Üyesi: Uzm.Deniz İPEKTEN olup Kurucu üyeler arasında Atatürk Üniversitesi Öğrencilerinden Elifnur TIĞTEPE, Salih ERDEM, Muhammed Cüneyt ŞEKER, İhsan Mert EROĞLU yer almaktadır.

Başta, Uzm. Deniz İPEKTEN hoca olmak üzere, kulüp üyelerine başarılarının devamını diliyoruz.
Atatürk Üniversitesi Satranç Kulübü Faaliyetlerini takip edebilmek için, http://ataunisatranc.org ziyaret edebilirsiniz.

Bir Erzurum Sitesi


25 Mayıs 2015 Pazartesi

1. Uluslararası Erzurum Yarı Maratonu dün koşuldu

Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Anadolu’nun Zirvesinde Koş” 1. Uluslararası Erzurum Yarı Maratonu dün koşuldu. Koşuya her yaştan katılımlar gerçekleşti. Genç ihtiyar bir çok atletin katıldığı yarışma oldukça heyecanlı geçti. Maraton yarışlarında erkeklerde ve kadınlarda Etiyopyalı atletler birinci oldu. Daha sonra düzenlenen törenle katılımcılara ve dereceye girenlere çeşitli hediyelerle birlikte madalyaları takdim edildi.

24 Mayıs 2015 Pazar

Modacruz’un Renkli Dünyasını Keşfedin

Hepimizin gardırobunda, kullanmadığımız kıyafetler, şapkalar ve çantalar var. Bu ürünleri ikinci el giyim satan bir yere götürsek, çok düşük fiyatlarla bizden alacaklar. Ya dolabımızda öylece duracaklar ya da atmak durumunda kalacağız. Kullanmadığınız kıyafetlerinizi değerlendirmenizi, üstelik bu işten bir miktar para da kazanmanızı sağlayacak harika bir site açıldı: Modacruz. Sitenin işleyişi çok kolay. Artık ihtiyaç duymadığınız, bedeninize küçük veya büyük gelen kıyafetlerinizin fotoğrafını çekerek, Modacruz’a yüklüyorsunuz. Bu şekilde, kendi dolabınızı oluşturuyorsunuz. Sizin gibi, modaya meraklı bir Modacruz kullanıcısı eğer kıyafetinizi satın alırsa, ücret direkt hesabınıza aktarılıyor. Buradan kazandığınız parayla, eğer isterseniz, sitede alışveriş yapabilirsiniz. Sitede, başkalarının kıyafetlerini satın alma olanağınız da var. Bazı ürünlerde, “Yeni&Etiketli” ibaresi bulunmakta. Yani site, yepyeni bir ürün satın alma olanağı da sunuyor. Burada satılan ürünlerin etiket fiyatları, normalin epey altında.
Diyelim ki ikinci el abiye elbise satın alacaksınız. Önce üye oluyorsunuz. Kategoriler kısmından arama yaparak, enfes ikinci el abiye ürünlerini inceleyebilir, istediğinizi satın alabilirsiniz. Kredi kartıyla yapacağınız ödeme işlemi güvenli olup, banka bilgileriniz üçüncü şahısların eline geçmez. İkinci el abiye satmak istiyor da olabilirsiniz. İkinci el abiye ürününüzün fotoğrafını çekiyorsunuz, Modacruz dolabınıza yüklüyorsunuz, eğer satmak istediğiniz ikinci el abiye beğenilir ve satın alınırsa, üç gün içerisinde kargoya veriyorsunuz. Elden çıkarmak istediğiniz satılık
Çoğunlukla lüks giyime odaklanan sitede, piyasanın en pahalı ve görkemli markaları müşterilerle buluşuyor. Yani o çok pahalı markaları, ucuza satın alarak üzerinizde taşıyabiliyorsunuz. İkinci el abiye konusunda hanımlar için büyük bir nimet sayılabilecek Modacruz, gün geçtikçe popülerleşiyor ve ürün çeşidi artıyor. Kullanmadığınız ikinci el abiye, şapka, etek, ayakkabı ve daha pek çok parçayı, bu ikinci el giyim sitesi sayesinde nakte çevirebilirsiniz.

Sitenin en ilgi çekici bölümlerinden biri de, “Ünlü Dolaplar” bölümü. Burada örneğin Ece Erken’in dolabını inceleyerek, beğendiğiniz ürünü çok düşük ücretlerle kendi gardırobunuza ekleyebilirsiniz. “Partiler” kısmındaysa, belirli konseptler dahilinde ürünlerin bir araya getirilmesi söz konusu. Diyelim ki “Mavinin Büyüsü” konseptinde, mavi tonlarındaki ürünler bir araya getirilerek, Modacruz kullanıcıları için kolaylık sağlanıyor. Veya partiler kısmında “Romantik Tonlar” bölümünü tıklayarak, bu konsepte uygun kıyafetleri görme şansı buluyorsunuz. İkinci el abiye satın almak istediğinizdeyse, kategoriler bölümünden “Abiye”yi tıklıyorsunuz.

Dünyanın en iyi markalarına ait ikinci el abiye, çanta, bluz, ayakkabı, etek ve daha pek çok çeşit ürüne sahip olmak için, Modacruz’un renkli dünyasını görün. Kullanmadığınız kıyafetlerinizden para kazanın, neşeniz daim olsun.

18 Mayıs 2015 Pazartesi

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinde Mezuniyet Heyecanı

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi 2014 – 2015 Eğitim Öğretim yılı mezuniyet töreni Üniversite Atatürk Kültür ve Gösteri Merkezinde 16 Mayıs 2015 Cumartesi günü saat 10:00 da yapıldı.
Mezuniyet töreni bir dakikalık saygı duruşu ve ardından da İstiklal Marşının okunması ile başladı. Törende Ziraat Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Muhlis MACİT bir konuşma yaparak, Fakülteden bu yıl mezun olacak olan tüm öğrencilere gelecek hayatlarında başarılar diledi.
Daha sonra Ziraat Fakültesi spor takımlarına ve Fakültede dereceye giren öğrencilere plaket ve başarı belgeleri verildi.
Tören öğrencilerin kep atmaları ile sona erdi.
aziziyeden.com

15 Mayıs 2015 Cuma

Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun

Bu gece miraç gecesi.
Miraç Peygamber efendimizin göklere Rab’binin katına çıkartılma yolculuğudur.
Bu gecede, dualarda unutulmamak dileğiyle, gecenizi, kandilinizi tebrik ediyoruz.


11 Mayıs 2015 Pazartesi

II. ULUSLARARASI TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ VE BÜYÜK GÜÇLER SEMPOZYUMU

Atatürk Üniversitesi tarafından ikincisi düzenlenen uluslararası Türk-Ermeni ilişkileri sempozyuma 100 yerli ve yabancı bilim adamı ve diplomatlar katılarak konuyu enine boyuna tartıştılar.
Açılış Konuşmasını Tarihçi Prof Dr. Erol Kürkçüoğlu yaparak şöyle dedi: Ermeni Meselesi batılı güçlerin Doğu Anadolu’da yeni bir Bulgaristan çıkarabilirmiyiz, Kafkasları kontrol edebilirmiyiz düşüncelerinden yola çıkarak Ermenilerin batı çıkarları için kullanılmasının adıdır diyerek işi özetlerken, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen Ermenilerin bölgede yaptığı katliamları örnek vererek suçunun ve suçlunun batılların ve taşeron olarak kullandığı Ermeni Komitacıları olduğunu vurguladı. AVİM onursal başkanı ve Emekli Büyük Elçi Ömer Engin Lütem ufuk açıcı konuşmasında “artık Türkiye’nin savunma modundan çıkıp saldırı düzenine geçmesi gerekir. Tarihsel veriler bu konuda bize büyük destek vermektedir” dedi. Ayrıca Fransa ve Rusya’nın Ermenilerin yanında yer almasının sebebi olarak bu ülkelerin kendi çıkarları için Ermenileri kullanmasının altında yatan suçluluk psikolojisinden kaynaklandığını örneklerle izah etti.
Sempozyumun oturumlar bölümünde gerçekten bilimsel verilere dayanan, objektif sunumların bir bölümünü dinledim. Prof Dr. Yusuf Sarınay “24 Nisan 1915 yılında ne oldu sorusuna” cevap ararken bugün dünyanın aldatıldığını, Ermenilerin yalan söylediğini çünkü bu tarihte 235 Ermeni tedhiş örgüt üst düzey yöneticilerin tutuklandığını örneklerle belgeler ışığında izah ederken, Emekli Büyük Elçi Alev Kılıç “Ermeni iddiaların 100. yılda ulaştığı düzeyi anlattı”. Prof Ali Aslan 1921 yılında Ermenilerin Hatay Yayladağı’nda yaptıkları zulümleri tanıkların dilinden anlatırken Fransızların burada ciddi suçlarının olduğunu vurgulaması dikkat çekti. Dr. Mehmet Perinçek ise Ermeni ve Rus kaynaklarına dayanarak Ermeni Milliyetçi Hareketi ve Büyük Güçler başlığı altında Garegin Njde’nin olaylardaki rolünü anlatması Ermeni tedhişçiliğinin boyutlarını vurgulaması bakımından önemliydi.
Bir başka oturumda Prof Dr. Selami Kılıç; “Alman Arşiv Belgeleri Işığında Sevk ve İskan Kararının alınması ve Gerçekler” adlı sunumunda III. Ordu Kurmay Başkanın Alman Feliks Guze olduğunu, Almanların bu işe aslında ciddi katkıları olduğunu ancak Alman Belgelerinin tahrif edildiğini bu nedenle suçtan kurtulma isteğinin yattığını belirtirken, Okt. Evren Küçük ve Burak Kazan İsveç ve Ermeni Meselesi konusunda sundukları bildiride işin siyasal olduğunu ancak Türkiye’nin lobicilik ve örgütlenmede çok geri kaldığını vurgularken İsveç’te 120.000 Türk yaşarken 5000 civarında Ermeni , Keldani, Asuri bulunduğunu ancak bunları çok aktif olduğunu oylamada 131 e karşılık 130 oyla kararın kabul edilmesinde oturuma katılmayan Antepli Bakan Mehmet Beyin payı olduğunu örneklerle izah etmesi Türkiye’nin acil lobi çalışmaları yapmasını ortaya koyarken; Romanya’dan Katılan Prof. Dr. Liliana Elana Romanya arşivlerine dayanarak olayı ortaya kodu ve bu olayın tarihçilerin işi olduğunu, siyasilerin karışmaması gerektiğinin altını çizerken, Drt. Eray Bayramol Rus Kaynaklarına Göre Ermeni Meselesi ve Rus-Alman Rekabeti üzerinde durduğunu petrol havzalarına Almanların erişebilmesi için Almanların tıpkı Rusların Ermenileri kullandığı gibi Almanlarında Ermenileri kendi çıkarları için kullandığını bu yüzden Rus – Alaman rekabetinin ortaya çıktığını belirtti.
Dinlediğim bir başka oturumda Prof Dr. Ulvi Keser; “Ekmeğine İhanet Edenler; Ermeni Doğu Lejyonunda Görev Yapan Anadolu Ermenileri” adlı sunumunda Fransa önce Mısır’ın Port Saitte Ermeni gönüllülerini topladığı sonra Kıbrıs’a getirerek eğittiği bunların sayısının 5000 olduğunu vurgulayarak Çukurova ve Hatay bölgesindeki eylemlerin sorumlusu olduğunu Fransız kaynaklarına dayandırarak açıklamasının ardından Prof Dr. Taha Niyazi Karaca “İngiliz Liberal Partinin 1894 Sason Ajitasyonu ve Sir Ashamead Bartlett’in Tepkisi” konulu sunumunda Sason olaylarında 277 Ermeni , 1000’den fazla Müslüman’ın ölmesine karşılık İngiltere ve batı basınında rakamlar abartılarak 30 bin olduğu yazılmış bu işe Liberal Parti öncülük etmiş Sir Bartlett ise buna karşı çıkarak uluslar arası araştırma komisyonun verileri esas alınması için çalışmıştı. Doç Dr. Barış Özdal “AB organlarındaki 1915 olayları ile alınan kararların gelişimini” izah ederken sunumdan çıkan sonuca göre Türkiye’nin bu konuda aktif olamadığı, pasif kaldığı sonucunu çıkarırken, Yard. Doç Dr. Christopher Gunn sunduğu bildiride Ermeni meselesinde batının özellikle ABD deki lobilerin etkileri üzerinde durarak gelişmeleri objektif açıklaması bir başka sunumu oluşturdu. Bir Başka oturumda Prof Dr. Yavuz Aslan Ermenilerin Erzurum’da yaptığı katliamları ve özellikle Belediye Başkanı Hakkı bey ve Genceli Seyidov’un nasıl katledildiğini anlatmasının yanında Yard. Doç.Dr. Fikrettin Yavuz; Bir dönemler İstanbul’da Ermeni Patikliği de yapan Mıgırdıç Kırımyan’ın 1870’lerde yaptığı çağrıların ne kadar tehlikeli olduğunu ve “Demir Kepçe Vaazı” ile Ermeni tedhiş faaliyetlerini öne çıkarırken “mutlaka silahlı mücadele yapılmasını savunduğunu” ayrıntılarıyla anlattı. Yard. Doç. Dr. Türkan Polatçı sunduğu tebliğde ise “20. Yüzyılın İlk Çeyreğine tanıklık eden Bir siyasinin gözüyle Türk-Ermeni ilişkilerini” açıklaması işin bir başka boyutunu vurgulaması açısından önemliydi. Bir Başka Oturumda Dr. Bekir Tank; “Avusturya gizli belgelerinde Türk-Ermeni ilişkilerinin Avusturya cephesini” anlatması, Drt. Mehmet Oğuzhan Tulun; “2. Dünya Savaşında ABD’nin vatandaşı olan Japon kökenlilerin hiç bir suç işlemediği halde ülkenin iç bölgelerinde toplama kaplarına nasıl götürdüğünü” izah ederken, benzer Özelliklerin İngilizlerin “Güney Amerika’da” daha büyük oranda uyguladığını 18 bin insanın öldüğünü açıklaması dikkate değer bir başka sunumdu. Okt. Ferdi Daşdemir ise 1. Dünya Savaşı içinde Özellikle Ermeni çetecilerin terör saldırıyla Doğu Anadolu’dan Yüzbinlerce Sivil ahalinin İç Anadolu’ya göç ettiğini , göç edenlerin yollarda ciddi kayıplara uğradığını anlatması yaşanan Müslüman Türklerin acılarını dile getirmesi de şimdiye kadar dikkat edilmeyen bir başka konuydu.

Bunların dışında katılıp dinleyemediğim 100’e yakın tebliğde bir o kadar önemliydi. Sonuç bildirgeside yine tarihe tanıklık etmiş bir mekanda bilim adamları, Vali, Belediye Başkanı ve Rektörlerin katılımıyla dünya kamu oyuna açıklandı.
Özetle 1878 yılından itibaren Büyük devletlerin Kafkaslarda ve Doğu Anadolu’da ki güç gösterilerinde Ermenilerin Batılı ve Ruslar tarafından kullanıldığı buna karşılık sivil Müslüman ahalinin bu olaylarda çok acı çektiği belirtildi.
Bu sempozyumda büyük emeği geçen Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, Dr. Mevlüt Yüksel ve diğer ilgililere ayrıca teşekkürlerimizi sunarız.

Abdurrahman ZEYNAL Erzurum Yazıları

3 Mayıs 2015 Pazar

1. Ilıca Çermik Festivali Başlıyor

Erzurum Aziziye Belediyesi tarafından 7 – 9 Mayıs tarihleri arasında yapılacak olan 1. Ilıca Çermik Festivaline bir çok sanatçı katılacak.
Festivalde ayrıca birbirinden eğlenceli programlarda yer alacak. Festival 7 – 8 – 9 Mayıs 2015 tarihlerinde Ilıca Orhan Tavlı Stadında gerçekleştirilecek olup, çermik festivali çerçevesinde ayrıca havai fişek gösterileri de yapılacaktır.
Bir Erzurum Sitesi

23 Nisan 2015 Perşembe

Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun

Bu gece üç ayların müjdecisi Regaip Kandili.. Bu vesile ile geceniz Mübarek olsun. Dualarda unutulmamak ümidiyle geceniz mübarek olsun…

20 Nisan 2015 Pazartesi

Erzurum Beyaz Yeşil Uyumu

Erzurum Beyaz Yeşil Uyumu

Erzurum da geceden yağmaya başlayan kar yağışı sabah saatlerinde etkili olmaya devam ediyor.

Yağan kar yağışı yeşil ile güzel bir uyum içinde manzaralar oluşturuyor.

Tomurcuklanmaya yeni yeni başlamış olan ağaçların, üzerinde kar güzel bir manzara…

3 Aylar Başlıyor

İslam alemi için kutsal olan mübarek üç aylar bu gün başlıyor. Bu gün Recep Ayının başlangıcı, 1 Recep. İkinci ay olan Şaban ayı ise 19 Mayıs. Üç ayların sonuncusu olan Ramazan ayı ise 18 Haziran da başlıyor.
Bu ay içerisinde yer alan Regaip Kandili ise 23 Nisan Perşembeyi 24 Nisan Cumaya bağlayan gecedir.
Üç aylar İslam Alemi için mübarek aylar, kutsal aylar olarak isimlendirilir. Bu aylarda yapılan ibaretler daha çok sevapla müjdelenir.
Bu vesile ile, üç ayların başlangıcı olan bu günü tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.

19 Nisan 2015 Pazar

Forum Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğrencileri ve Çalışanlarına İndirim Kampanyası

Forum Erzurum alışveriş merkezinden Atatürk Üniversitesi Öğrenci ve Çalışanları’na özel olarak hazırlanan indirim kampanyası 15 Nisan – 15 Haziran arasında yapılacak olup, Atatürk Üniversitesi kimlik kartına sahip olan herkese, Forum Erzurum’da 35 farklı markada extra özel indirimler ve fırsatlar sunulmaktadır.
Forum Erzurum Alışveriş Merkezi
Solakzade Mah.Yavuz Sultan
Selim Bulvarı No:43 Yenişehir
Palandöken – Erzurum
Erzurum Haberleri

14 Nisan 2015 Salı

Erzurumlu Sümmani Babadan

Ervah-ı ezelden levh ü kalemden
Bu benim bahtımı kara yazdılar
Gönül perişandır alev-i alemde
Bir günümü yüz bin zara yazdılar

*

Gönül gülşeninde har oldu deyu
Hasretlik ismimde var oldu deyu
Sevdiğim, sevdiğin pır oldu deyu
Erbab-ı garezler yare yazdılar

*

Döner mi kavlinden sıdk-ı adıklar
Dost ile dost olur bağrı yanıklar
Aşk kaydine geçti bunlar aşıklar
Sümmani’yi ”Derkenara” yazdılar

*

Sümmani Baba

13 Nisan 2015 Pazartesi

Kömürlü Köyü Şenkaya Erzurum

KÖYÜMÜZÜN TARİHÇESİ
Resmi bir bilgi olmamakla birlikte, köyün eşrafından Menekşe Hanım’ın (Meneş Nene) anlattıklarına göre köyün büyük çoğunluğu Ahıska’dan göç edip yerleşmiştir.
Detaylı bilgi olmasada Ahıska Türklerinin Şivesine ve Yemek kültürüne Baktığımız zaman bizim şivemiz Ve kültürümüz genelde aynı olması gözden kaçmıyor.
Köye İlk olarak 1828 li yılarda şimdiki yerin 4-5 kilometre yukarısında olan Eski Göllet (yukarı göllet) olarak adlandırılan mevkiye göç edilmiştir.
Anılan mevkide, iki tane göl grubu bulunmaktadır: Kanlı Göller ve Yukarı Göller. Bu bölgenin iklim özelliği nedeniyle etler açıkta kalsa bile bozulmazmış. Bu nedenle köy halkı etlerini ağaçlarda asarak muhafaza edermiş. Köy halkı da zaman içinde bu iki niteliği birleştirerek köyün adı olarak kabul etmişler. Kısaca, “Göl” ve “Et” ibarelerinin birleştirilmesinden Göllet ismi ortaya çıkmıştır.
…Zaman içinde yaşanan toprak kayması nedeniyle bu mevkiiden daha aşağıda olan şimdiki yerleşim yerine yerleşilmiştir. Yeni yere yakın, kaliteli linyit kömürü yatakları bulunması ve işletiliyor olması nedeni ile Kömürlü adını almıştır. Halen de bu isimle anılmaktadır.
Kelami Baba İsimli bade içmiş bir halk şaiir’imiz bulunmaktadır.ozaman ki kıt imkanlardan dolayı yaklaşık bin in üzerinde eseri günümüze aktarılamamış ve kendini yeterince tanıtamamıştır.Doğuda eşkiyanın etkili olduğu zamanlarda köyümüze birkaç kez baskın girişiminde eylem yapmayı planlayan eşkiya çetelerini akıl ve ilahi güçle durdurduğu söylenmektedir.

Kelami Baba 1927 yılında seksen yaşındayken yine aynı köyde vefat etmiştir. Seksen yıl ömür sürdüğünü, otuz yaşlarında ise hayatında önemli bir dönüm noktası olduğunu şiirlerinden şöyle anlıyoruz:

Yaşım on birinde aynı devranda
Vardı bade gördüm bin bir nazile
Yaktım benzim can diye ol cananla
Sürdü zehir bedenimden söz diye
İçince mest oldum, dostun elinden
Sevda pınar oldu aktı dilimden
Kimse bilmez oldu dertli halimden
O yar cefa etti, güler yüz ile.
——————————————-
Yirmi otuzda menzile yettim
Daldım ummanlara kırk beşe geldim
Altmış yetmiş geçti seksene geldim
Kırıldı kanadın kolun Kelami

COĞRAFYA
Erzurum iline 168, Şenkaya ya 36 Oltu ilçesine 38 km uzaklıkta olan köyümüz yer altı zenginlikleri bakımından önemli bir yere sahiptir.Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi vardır. Kanalizasyon şebekesi vardır PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.
Çevre Köylerden köyümüze birçok öğrenci okumaya gelir, o bölgedeki tek ortaokul sağlık ocağı olan Kömürlü Nahiyesidir, Birnevi Merkezdir.
Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir,Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yer altı kaynakları kömür bakımından zengindir. Köy ve civarında küçüklü büyüklü maden şirketleri mevcuttur. Köy halkı ekonomisini bu şirketlerden de sağlamaktadır.
ÜMİT YILMAZ.

4 Nisan 2015 Cumartesi

Erzurum Kapıları

Erzurum Kalesinin iç kaleden sonra şehre giriş ve çıkışların kontrol altına alındığı ve yer yer yıkılan ancak günümüze kadar ulaşan tarihi kapılardır, Erzurum Kapıları.
Erzincan Kapı, Gürcü Kapı, Tebriz Kapı, İstanbul Kapı, Kars Kapı, Kavak Kapı (Ardahan Kapı), Harput Kapı, Yeni Kapı.
Kapılardan şu anda ayakta kalan çok az kapı mevcuttur.
Geçtiğimiz yıllar içinde Yakutiye Belediyesinin restore ederek Turizme kazandırdığı İstanbul Kapı, şu an ziyaretçilerine açıktır.
Harput Kapı, şu anda Erzurum Valiliğinin yeni binası yerleşkesinde bulunmaktadır.
Kars Kapı, Erzurum’un doğusunda, Asri Mezarlık karşısındadır, Kars Kapı şehitliği ile anılan yerdedir.
Kavak Kapı, 50 Yıl caddesi üzerinde bulunuyor. Kavak Kapı veya diğer bir ismi ile Ardahan Kapı en işlek ve gümrük kapısı idi.
Günümüzde bir çok kapı yıkılmış, harap olmuş durumdadır. Kimisi yol genişletme çalışmaları esnasında, kimisi zamanla yıkılmış olan bu kapıların Erzurum için önemi büyüktür.


Eski Erzurum kitabelerinde ve yazıtlarında isimleri geçmektedir. Kapılar surlarla çevrili Erzurum’a girişler için kullanılıyordu.
Halk arasında şu söz meşhurdur, “İstanbul yedi tepe, Erzurum yedi kapı…”
Erzurum kapıları bulundukları yerleşim mahallerine isimlerini vermişlerdir. Semt olarak kapı isimleri ile anılmaktadır.
İstanbul Kapı resimleri için, yardımlarını esirgemeyen Semra ÖZDİKİCİ Hanım’a çok teşekkür ederiz.
http://www.aziziyeden.com

27 Mart 2015 Cuma

Erzurum Eski Evlerimiz

İnsanların içerisinde eskiye özlem hep vardır. Bu özlemleri her zaman dile getirirler. Her yeni şey karşısında mutlaka bir kıyaslama yaparak, eskiyle birlikte anmayı severler. Eskiden biz bunu böyle yapardık veya böyle yapılırdı gibi sözleri çevremizden çok işitmişizdir. Bizim eski evlerimiz vardı, Erzurum tabiriyle “Baba Evleri” dediğimiz, biz yaştaki insanların çocukluklarını geçirdikleri, sünnet oldukları, gurbete gittikleri, okumaya il dışına çıktıkları ve belki de evlendikleri evler…
Şimdilerde o evler yıkılmış bir vaziyetteler. Geçen sene yanlarına kadar gitme cesaretinde bulunamadığımdan dolayı, uzaktan da olsa seyrettim. Kızımla birlikte eski hatıralara daldım ve kızıma bir çırpıda olanca çocukluğumu anlattım. Şurada bilye oynardık, şu yoldan okula gittik, şurası saklambaç oynadığımız cadde, şu caddeden tren yolunu geçip, çarşıya ulaşırdık… Şu bakkaldan ekmeklerimizi alırdık, şuradaki köprüden balık tutardık….Çocukluğumun geçtiği evlere yıkık dökük olduğu için, yine bir Erzurum deyimiyle “için ezildiği için” yanlarına kadar gidemedim…
Eski evler hep böyle insanlar üzerinde birer etki bırakıyor. Bazen Erzurum’da ara sokaklara bakıyorum, bir takım henüz yıkılmamış evler gözüme çarpıyor. Ne mutlu diyorum bunlarda çocukluğunu geçirmiş olan insanlara ki, buralara gelip, buraları görebiliyorlar ve çocukluk hatıralarını yaşayabiliyorlar. Birde belediyelerimizin meşhur “Kentsel Dönüşüm Hizmetleri” adı altında yaptıkları olayların geçtiği bir çok mahallede yaşanan o eski evlerin yıkılması beni gerçekten üzüyor.

Tamam, çağdaşlaşmanın birinci ana maddesi güzel bir çevre, güzel bir kent görünüşü elde etmek ama, bunları diyorum koca koca apartmanları dikmeden de, yapamazlar mı ?
O evlerdeki yaşanan hatıraları silmeden yapamazlar mı?
O evlerdeki yaşanmışlıkları bir çırpıda kaldırıp atmadan yapamazlar mı ?
O evlerdeki çocukluk hatıralarını bir kalemde silmeden yapamazlar mı ?
Gibi soruları çoğaltarak devam ettirebiliriz…

Birde şu gerçek var ki; bu kent ve yaşadığımız diğer kentler bize hayatımızı devam ettirmemiz için şart. Eski yapılaşmanın bulunduğu eski kentlerde olan çarpık yapılaşma düzeni her geçen sene daha bir ortaya çıkıyor, daha bir belirgin hale geliyor. Eski elektrik direklerinden tutunda, kırık dökük binaların çevre görüntüsüne varana kadar bir çok engelle karşılaşmalar ve dar sokaklardan geçemeyen insanlar için gerçekten zorluklar ve zorluklar. Bir yangın olur, itfaiye araçları dar sokaklara giremez, bir hastanız olur, ambulans dar sokaklara giremez, çocuklar artık çok eski binalarda yıkılmak üzere olan yapıların altında kalabilirler….
Bu türden örnekleri çoğalttıkça çoğaltabiliriz.
İnsanlar, sanıyorum yaşlandıkça duygusallaşıyorlar. Bizimkisi de öyle bir duygu olsa gerek. Yoksa yenileşmeye kesinlikle karşı değiliz. Mutlaka yenileşme olacaktır, mutlaka şehirler yeniden ve güzel bir mimari ile şekillenecektir. Böyle olması iyi olur kanaatiyle güzel günler diler, maziyle ilginizi kesmemenizi temenni ederiz…

Ahmet POLAT
Erzurum 2011

Erzurum da Yaz Havası Var

Bu gün günlerden 26 Mart. Nisan ayının yağmurlarının gelmesine az bir zaman kala, bu gün Erzurum da tam bir bahar havası var. Daha doğrusu yaz havası var. Kıştan kalma kar birikintileri yol kenarlarından kaybolmuş, asfalt tamamen görünür duruma gelmiş. Yeşil çimen nerdeyse çıkmak üzere. Yeşil çimenler yavaş yavaş eriyen karların altında kendilerini göstermeye başlamışlar bile.
Hava gerçekten güzel. Dünyanın güneşe en yakın olan yerlerinden birisidir Erzurum. Bu yüzden de güneş bir çıkmaya başladı mı, kendisini göstermeye bir başladı mı, bütün yaz boyunca böyle gider. Havası da güzeldir güzel Erzurum’un.



Erzurum artık Nisan yağmurlarını bekliyor. Bu sene kar çok yağdı, bir keresinde ise fırtına oldu. Bu olay, Erzurum da ender görülen bir doğa olayı olarak tarihe geçti. Mevsimlerin değişmesi mi yoksa Erzurum ve civarına yapılan barajlardan dolayımı veya iklim değişikliğimi artık ne derseniz deyin, ama son yıllarda Erzurum un havası bir başka güzel, bir başka güneşli. Kar bu sene ziyadesiyle yağdı.
Güneşli havaların insan üzerinde etkisi de güzel oluyor. Yağmurlu havalarda bulunan kesvet güneşli havalarda etkili olmuyor, insanlar güne daha bir sevinçli başlıyor. Olaylara daha iyi yaklaşıyor.
Kısaca; Erzurum’un havası bu sene böyle. Daha da güzel olması dileğiyle mutluluklar…

Erzurum 26 Mart 2015.

18 Mart 2015 Çarşamba

Yiğitliğin, Erliğin Destanı Çanakkale Zaferi

Erliğin, yiğitliğin, mertliğin destanıdır Çanakkale. Yüz yıl önce bu günlerde Akif’in deyimiyle “Kimi hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela” olan vahşi batıya karşı duruşun sembolüdür Çanakkale.
18 Mart Çanakkale Zaferinin yüzüncü yıldönümü ve şehitler günümüzde, bu vatan için toprağa düşmüş bütün askerlerimize, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, bu vatan uğruna savaşmış olan bütün gazilerimize geçmiş olsun diyoruz.
İnşallah böyle bir durumla bu millet bir daha karşı karşıya gelmez…

12 Mart 2015 Perşembe

Bir Zamanlar Erzurum’un Kurtuluş Törenleri Böyle Kutlanırdı

1918 yılında düşmandan kurtulan, acıları taze ve canlı yaşayan bir şehirde kurtuluş törenleri acı yüklü, anlamlı ve o günkü şehrin durumuna göre şekilleniyordu. Törenler Ali Ravi Kışlasının önünde başlardı. Şehre giren ilk askeri birliğin başındaki Subay Ali Ravi açılan ateşle şehit olduğu yerin biraz aşağısındaki Ali Ravi (Yoncalık ) kışlasında tören düzenlenir sonrasında yürüyüş korteji kalabalık caddelerden geçerek Tahtacılarda bulunan ve 1300 civarında Müslüman’ın yakıldığı Ezirmikli ve Mürsel Bey konaklarının bulunduğu yere gelinir burada konuşmalar yapılır buradan tekrar yürüyüşe geçilerek “Yiğit Uyutmaz Hanına” gidilir burada yapılan konuşmalardan sonra tören sona ererdi.
Yakılan Ezirmikli Osman Ağa Konağı

Albayrak Gazetesinin 15 Mart 336/1920 tarihli, 76 sayılı nüshasında “Matem-i Neşe” ana başlığıyla kurtuluş törenleri verilmekte Leyli Eytam İptidai Mektebinden İrfan Efendi adlı öğrenci “Ey sevgili kumandan babamız! ve sevgili zabıtan amcalarımız” diyerek yaptığı konuşmadan sonra kürsüye çıkan Mithat Bey konuşma yapmış, Albayrak mektebin beşinci sınıf talebesi Hilmi Efendi konuşma yapmış, Meliha adlı kız öğrencide konuşmuş kafile şehrin işlek ve umumi caddelerinden geçerek Yiğit Uyutmaz Hanı önüne gelerek burada günün anlam ve önemini içeren konuşmayı Albayrak Mektebinin Muallimlerinden Raci Efendi; Ermenilerin Erzurum ve Çevresinde yaptığı katliamları konu alan bir konuşma yapmış, benzer bir konuşmayı mektebin devre-i aliye birinci sene öğrencisi Enis Turgut yapmış tören sona ermişti.
Sosyal Faaliyetler:

Şehrin ihtiyaçları arasında bulunan sosyal faaliyetler ve temsiller için ” İbret Evi” yapılmış burada Daru’l Eytam ve Albayrak mektebi Gürbüzler mektebi talebeleri müsamereler düzenlemiş, Erzurumlu bir gencin yazdığı “Türk’ün Duası” adlı şiir okunduktan sonra Leyli eytam talebelerinden biri bir nutuk irad etmiş peşine Albayrak Mektebi talebesi Hilmi Efendi “Anadolu’nun Hakiki Sesi” adlı nutkunu söylemiş salondan büyük alkış almış, iki perdelik oyunu talebeler büyük bir başarıyla sahneye koymuşlardı. Piyeste rol alanlar Raci Bey, Tahir ve Fikri ve Hakkı Efendiler ve diğer oyuncular seyirciler tarafından büyük alkışla sahneden gönderilmişlerdi

20 Nisan 1920 yılında yapılan ağaç bayramında talebeler Aydınlar Bahçesine (Köşk) götürülmüş Leyli Eytam talebeleri tarafından “Ağaç Bayramı, Bit ve Yiğit, Her Şey Vaktinde, Kalem, Kadın, Süngü” öğütleri okumuş, peşine Sultani ve Veyis Efendi Mektebi talebelerinin okudukları “Çınar”, “Fatih Türbesinde” adlı şiirler, Veyis Efendi Mektebi talebelerinden okunan nutuklar, İnas İptidaisi talebelerinden Mürüvvet Mehmet Ali, Bahriye, Lütfullah, Mükerrem Nafiz hanımların okuduğu Bayrak” nutku sonucunda 15. kolordu Komutanının verdiği nutukla Maraş Bahçesine gidilmiş burada Ana Mektebi talebeleri ve diğer mektep talebeleri oyunlar oynamış, Albayrak Mektebi talebesi tarafından yapılan ” Kafkas Tablosu” ile merasim sona ermişti.

Abdurrahman ZEYNAL


Bir Erzurum Sitesi

6 Mart 2015 Cuma

Sapan Funny Satışları Devam Ediyor.

TARİHÇE
SAPAN, kütleştirilerek yuvarlanmış taş vb. malzemelerin uzak mesafelere atılmasını sağlayan el yapımı ilkel bir fırlatma silahıdır. SAPAN, yapılması kolay ve masrafsız bir silah olduğundan çok eski devirlerden beri avlanma ya da savaş amaçlı olarak kullanılmıştır. Bunun yanı sıra çocukların en eğlenceli oyuncakları arasında yer almaktaydı.
AMAÇ
Eski devirlerdeki bu silahı, insanların atma- vurma- başarma ve kazanma içgüdülerini tehlikesiz ve zararsız bir şekilde tatmin etmesini sağlayan bir konsept ile birleştiren SAPAN FUNNY yediden yetmişe herkesi bu nostaljik ve eğlenceli oyuna çağırıyor. Tüm aile fertlerinin atış yapabileceği ailece hoş vakit geçirilebilecek ve tehlikesi olmayan bir oyun özelliğindeki SAPAN FUNNY kısa sürede geniş bir alanda yoğun bir kitle ile buluşmayı hedeflemektedir.
Sanal ortamlarda sapan ile atış oyunları oldukça fazla ilgi görmektedir. Buna rağmen gerçek hayatta sapan ile atış oyununun olmayışı insanlardaki bu duyguların fiziki olarak bastırılmasına olanak vermemekteydi.
Türkiye’de ilk kez SAPAN FUNNY (Eğlenceli Sapan) oyunu ile bu eksiklik giderilerek insanların sanal ortamın dışında gerçek bir sapanla atış yapabilecekleri ve karşıda bulunan hedefleri vurmak suretiyle keyifli ve hoş vakit geçirebilecekleri bir mekan oluşturulmaktadır.



OYUNUN ESASLARI
*SAPAN FUNNY YEDİDEN YETMİŞE HERKESİN OYNAYABİLECEĞİ BİR OYUNDUR.
*SAPAN ATIŞ TOPU SAPAN ÜZERİNDE BULUNAN İKİ ELASTİK KEMER ARASINDAKİ DERİ KAP İÇERİSİNE KONULUR.
*TOP SIKIŞTIRILARAK EN FAZLA 15-20cm GERİYE DOĞRU ÇEKİLİR
*KARŞIDA BULUNAN KARGALARI TEMSİL EDEN HEDEF DELİKLERİNE NİŞAN ALINIR.
*DERİ KAP SERBEST BIRAKILIR
*HEDEF DELİKLERİNDEN GEÇEN HER TOP 25 PUAN KAZANDIRIR.
*180 SANİYEDE EN ÇOK HEDEF VURULARAK EN YÜKSEK PUANA ULAŞILIR
FAALİYET ALANLARIMIZ
AVM’ler
Fuarlar
Çocuk Oyun Alanları
Kreşler
Havaalanları-Terminaller
Oteller

Sapan Funny Oyununun Patent Hakkı ve Ürünün Avm’ ler de ki Konsept Tasarımı Şirketimiz Adına Tescilli olup, Tüm Hakları Saklıdır.

http://sapanfunny.blogspot.com.tr/

4 Mart 2015 Çarşamba

Karaköse Mahallesi – 6 - Erzurum Yazıları

Eski Erzurum mahallerinin sokakları geniş değildi. Bu Karaköse mahallesi olunca çok bariz özellik taşırdı. Öyle ki iki evin pencerelerinden insanlar ellerini uzatarak tokalaşabilirlerdi. Bu sokaklar; Dursun Bey sokak, Dar sokak-1 ve Dar sokak-2 olarak isim almıştı. Tabi Mumcu caddesine paralel devam eden Hacı Ömer Sokak aslında tarihi Dış kale surunu takip eden sokaktı. Bir zamanlar surlar ve kuleler yükselirdi. Ramazanları çocuklar bu kulelere çıkarak topun atılışını seyreder sesi duyunca evlerine koşarlardı. Yakutiye Medresesine yakın bölgede ise Kışla sokak bulunmaktaydı.
Mahallenin en alt kısmında Atlı Askeri Mızıka bölüğü bulunuyordu. Zamanla bölük gidince yerine Temelli Palas yapılmış misafirlerine uzun yıllar hizmet etmiş, 1985 yılında yıkılarak yerine Dilaver oteli yapılmıştı. Onun hemen yanında Mindivanlıların bina yer almakta idi. Mindivanlıların yan tarafı boş ve Mahalleye çıkan dik bir yol vardı. Kale Surunun taşları görülebiliyordu. Hemen yanında devrinin en önemli öteli olan Avrupa oteli bulunmaktaydı. Hacı Ömer Sokağın en alt kısmında Alpagutların apartmanı bu apartmanın biraz yukarısında Gülakarların Patos ve tarım aletlerinin imal ettiği atölyeleri vardı. Daha yukarıda Osman Kısmete ait “Kısmet Ambarlarının” mercimek eleme depoları vardı.
Mahallenin önemli evlerinden Sarı Konak ile karşısında Tüzemenlere ait ahşap tarihi bir ev bulunuyordu. Özellikle Mevlüt Efendinin konağında mutad olarak Rasim Baba, Seyfettin Efe, Kuyumcu Nusret, Nazım Okur, Çavuşoğlu Hafız gelir Kuran okur, zikredilir sonrasında demli çaylar içilir ve dağılınırdı. Misafirler Faytonla evlerine bırakılır toplantı sona ermiş olurdu.

Hacı Ömer Ağa sokağının sakinleri ise Benzinci Mehmet Öz, Kunduracı Mevlüt Efendi, Yalçın Dercioğlunun dedesi Sandık emini Tevfik Efendinin evi bulunuyordu. Ali Sırrı Kuşkay bu evde oturur, zaman zaman otobüsle Koşapınar köyünden gelen akrabaları bu evde kalırdı. Yılmaz Kuşkayın ifadesine göre misafirler kaldıkları sürede; sinemaya gider, hamama gider,alışveriş yapar birde fala baktırırlardı.

Mezbahanın müdürü İhsan Ünüvar’da mahallenin sakinleri arasındaydı. Özellikle İhsan Bey 1950-1960 arasını kapsayan Erzurum’la ilgili iki kıymetli eseri kaleme almıştı. Basri Karamehmetoğlu ve Ekrem Narmanlı beylerin evleri ayrıca Komeslilerin evleri de aynı sokakta idi. Alpagutların Apartmanın karşısında ayrıca Bayburtlular ve Urluoğlu ailesinin evleri bulunuyordu. Nevzat Ilıcalının evi, Yusuf Narmanlının (Naci Narmanlının babası) evi de buradaydı.


Karaköse Camisinin karşısında bulunan Gacıroğlu Medresesinin yerinde Süleymancılara ait yurt bulunmaktadır Şahin, Ahmet Zinnur Gacıroğlu burada oturdular. Yine Karaavcıların evi bu bölgede bulunuyordu. Aynı bölgede Lavaşçılar bulunuyordu. Zireklerin Mahmut Beyin evi ve Müşüge Hocanın Kuran okuttuğu ev bulunmakta idi. Sobacı Lütfü Ustanın evi aynı bölgedeydi. Müşüge Hocanın karşısında demir yollarından emekli Hüdai Çağalar, yanında da Zireklerin Apartman bulunurdu. Karaköse Camisinin üstünde Mahmut Demirel, Behzat Demirel’in evi vardı. Burada bir ziyaret yeri bulunmakta evde oturan Memnune ve Mesude kardeşler akşam su dolu ibriği bırakır sabahleyin boş olarak alırlardı. Mahalleli bu eve “o ev tekin değildir” ifadesini kullanırlardı. Dursun Bey sokakta Nevzat Ilıcalının evi, saatçi Farizin evi, Yusuf Narmanlı oğlu Naci Narmanlıların evi,(Saz çalar gençler dinlerdi.) Keteci Zekai ve Bostancı Zeki kardeşler, Yorgancı Morkoçoğlu, Neşet Bey, Zorluların evi, Lütfü, Nil Mobilyanın sahibi Necati bey, Altmışdör Ambarının sahibi Osman Kısmet Sobacı Zühtü Kerti, Hacı Halil Morkoç, Sınkçı Memnune Yenge Ehramcı Hafız ki önce kazıkları çakar ipi gerer her pazar bu işe devam eder ve ehramları dokurdu. Ehramın cinsine ve desenine göre Çiçekli olanlar 2 günde, düz örgülü olanlar 1 günde dört tuğtdan bir ehram yapılırdı. Yaklaşık bir kilo iplik haline getirilmiş saf yünden ihram dokunurdu. İneci Necmiye ve beyi Bahattin Derci mahallenin renkli isimlerinden idi.
1960 yılına kadar 20 yıldan fazla mahallenin muhtarlığını yapan Hacı Mevlüt Ayşen, çocukları Mehmet, Zinnur, Abdurrezzak, Muzaffer kızları Sevim ve Aygül mahallenin yerlisi idiler. Uzun yıllar Karaköse Camiinde Fahri imamlık yapan ve 1961 yılında vefat eden Abdurrahim Yentimur da devrinde mahalleye hizmet edenlerdendi. Tabi Değerli Büyüğümüz Veli Velioğlu Hoca Efendide uzun yıllar Karaköse Camii imamlığı yapanlardandı. Ayrıca İnşaat mühendisi Ahmet Polat’ta Karaköse Mahallesinin mukimlerindendi. Hele mahallenin bakkalı Ahmet Aydemir amca ise mahallenin renkli simalarındandı. Tabi matbaacıyı da zikredelim. Mahallenin doğu kısmı 2014 yılında istimlak edilip yıkılınca matbaada, bakkalda başka kısımlara gitmek zorunda kaldılar.

Abdurrahman ZEYNAL

26 Şubat 2015 Perşembe

Erzurum da Deprem

Erzurum’da bu gün saat 12:06 da merkez üssü Kandilli Aşkale olan bir deprem meydana geldi. Deprem 3,5 Ölçeğindedir.

21 Şubat 2015 Cumartesi

Erzurum Büyükşehir Belediyesinden Gençlere Buz Pateni Şöleni

Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından Havuz başında gençlere buz pateni yapma imkanı. Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretsiz organize edilen Havuzbaşında ki buz pateni şöleni gençlerin yoğun ilgisi ve talebiyle karşılanıyor. Gençler havuz içerisinde patenlerle kayak yaparak gönüllerince eğleniyorlar. Bu günlerde havalarında sıcak olması nedeniyle özellikle hafta sonları ilgi yoğunlaşıyor.

9 Şubat 2015 Pazartesi

Prof. Dr. Saim BASTABAN için Ziraat Fakültesinde Tören Düzenlendi.

Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden vefat eden Prof. Dr. Saim BASTABAN için, görev yaptığı Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinde tören düzenlendi. Bu gün saat 10:00 da Ziraat Fakültesi önünde yapılan törene Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet KOÇAK ve Fakülte Dekanları ile çok sayıda Atatürk Üniversitesi öğretim üyeleri ve personeli katıldı.
Yapılan törende aynı bölümde görev yapan Prof. Dr. Yücel ERKMEN Saim Hoca’nın öz geçmişini okudu. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhlis MACİT yaptığı konuşmada Saim Hoca’nın Fakültemizde ki yerini ve önemini belirtti. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet KOÇAK da yaptığı konuşmasında aramızdan erken ayrılan Saim Hoca’nın fakülte ve Üniversite için önemini belirtti. Daha sonra yapılan duadan sonra tören tamamlandı.

8 Şubat 2015 Pazar

Prof. Dr. Saim BASTABAN Vefat etti.

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saim BASTABAN Hakk’ın rahmetine kavuştu. Prof. Dr. Saim BASTABAN için yarın (09.02.2015) saat 10:00’da Ziraat Fakültesi Dekanlık Binası’nda tören düzenlenecektir. Merhumun cenazesi Erzurum Yenişehir Solakzade Camii’nde kılınacak öğlen namazına müteakkip kaldırılacaktır. Prof. Dr. Saim BASTABAN ’a Allah’tan rahmet, yakınları ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

4 Şubat 2015 Çarşamba

Erzurum’da Kar Yağışı Devam Ediyor. Erzurum Haberleri

Erzurum şehir merkezinde dün geceden beri etkili olmaya başlayan kar yağışı devam ediyor. Şehir merkezinde ulaşımın aksamasına sebeb olan kar yağışı yaklaşık 15 cm oldu. Kar temizleme ekipleri yolları açmaya devam ediyor.

31 Ocak 2015 Cumartesi

Erzurum da Zulme Lanet Yürüyüşü Yapıldı

Bu gün Erzurum’da Peygamber Efendimize (SAV) saygı ve Zulme Lanet Yürüyüşü yapıldı. Erzurum sivil toplum Platformunun düzenlediği yürüyüş, Narmanlı Camii önünden başlayıp, Havuz Başı Kent Meydanında sona erdi. Toplantıya katılım yüksekti.

25 Ocak 2015 Pazar

Karaköse Mahallesi – 3 - Erzurum Yazıları

Morgof veya Morgov Kışlası

Ne zaman yapıldığı kesin bilinmeyen, Mumcu Caddesiyle Cumhuriyet caddesinin kesiştiği bölümde Yakutiye Medresesinin Güney-batı tarafında bulunan bir Osmanlı kışlası idi. Abaza isyanından sonra yapılmış zamanla yıkılmış bir saray olduğu tarihi kayıtlardan anlaşılmaktadır. Ancak Yusuf Ziya Paşanın döneminde yaptırıldığı askeri bir kışla idi. Bina Morgov veya Morkof olarak isimlendiriliyordu. Gerek Abdurrahim Şerif Beygu, Gerekse İbrahim Hakkı Konyalı kışlanın içinde Osmanlı – Rus savaşında bir Rus komutan oturduğu için bu adı aldı demesine karşılık Doç. Dr. Murat Küçükuğurlu’nun yaptığı incelemeye göre Bina Morgov Hanın sarayı idi ve adını oradan almakta idi. Kışlanın içinde askerlerin kaldığı yatakhaneler, atların bağlandığı ahırlar ve samanlıklar bulunmakta idi. Birinci Dünya savaşında bir ara hastane olarak kullanılmış, o acılı yıllara tanıklık etmiş bir Osmanlı eseri idi.

Cumhuriyet döneminde yine askeri amaçla kullanılmakta iken özellikle 1965 yılından sonra Kışlanın Belediyeye devredilmesi için çok çalışılmış, bir ara Astsubay Ordu evi olarak da kullanılmıştı. Bizim kuşaklar azda olsa bahçede oturup çay içmiş, Cumhuriyet caddesini seyretmişliğimiz vardı. Ancak kışla Yakutiye medresesini gölgeliyor diye devrin yöneticileri askeri binaların şehir dışına çıkarılmasını savunuyorlardı. 1975’lerde dönemin Belediye Başkanı Orhan Şerifsoy yürüttüğü görüşmeler sonucu binayı askeriyeden alıp sivilleştiriyordu. Ancak bina artık eskimiş sanat yönünden bir değeri yoktu ama tarihi bir binaydı. O dönem kışlanın adının Morkof olması yükselen milliyetçi söylemlere tersti. Bir Rus komutanının karargahı ortada durmamalıydı ve yıkılmalıydı görüşü şehirde ağır basmış ancak “Anıtlar Kurulu” Prof. Dr. Fahrettin Kırzioğlu hocanın girişimiyle tarihi eser olarak tescil edilmiş böylece yıkılmasının önüne geçilmişti.

Bunun üzerine Erzurum gençleri binanın yıkımı için imza kampanyası başlatmış 50.000’den fazla imza toplanmıştı. 1977 yılında yapılan seçimi Nihat Kitapçı kazanmış oda yıkılması yönünde çaba sarf etmişti. Ancak kanunda yıkımı engelliyordu. 24 Temmuz 1978 yılında bir gece kimliği belli olmayan birileri binanın içine bombalar atmış sonuçta binada ciddi hasarlar oluşmuştu. Ancak hala yıkım izni çıkmamıştı. Bina ancak 1979 yılının son aylarında tamamen çökmüş ve yıkılarak enkazı taşınmıştı. Bir Osmanlı eseri olan Morgov kışlası halkın yanlış bilgilendirilerek güya bu muhteşem yapı Rus Komutan yaptırdığı şayiası çıkarılarak yine 1979 yılında yerle bir edilmiş böylece bir tarih yok edilmişti.

Yakutiye Medresesinin Güney – Doğu tarafında Cumhuriyetin başlarında yaptırılan 2 katlı taş binada ne yazık ki 1980 öncesi aynı akıbete uğramaktan kendini almamıştı. Bu bina uzun yıllar İl özel idaresi binası olarak, zemin katı ve bodrum katı toplum polisliği tarafından kullanılmış güzel bir binaydı. Eh ne yazık ki bu eserde yok edilenler kervanına katılmıştı.

Ali Ağa Medresesi:

Ali Ağa tarafından Lala Paşa Camii yakınlarında yaptırılan ahşap medrese uzun yıllar talebelere mekan olmuştu. Ali Ağa Kasım Paşa mahallesinde oturmuş olup aslen Ilıcaya bağlı Tosik köyündendi. Müftüzade Abdullah Edip Efendi uzun yıllar medresenin müderrisliğini yaptı. 1926 yılında vefat etti. Cumhuriyetle başlayan yeni imar çalışmaları, vakıfların kapatılması sonucu bina bakımsız kalmış yıkılarak yok olan medreselere katılmıştı.


Abdurrahman ZEYNAL

14 Ocak 2015 Çarşamba

1001 Hatim Duası Cuma günü Ulu Camiide yapılacak

Erzurum’da yaklaşık 500 yıldır bir gelenek halinde yapılan Binbir Hatim bu senede yapılacak dua ile sonlandırılacak. 16 Ocak Cuma günü Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ’in de katılımlarıyla bu yılki dua Ulu Camiide yapılacak. Erzurumlu Pir Ali Baba tarafından başlatılan ve yaklaşık 500 yıldır devam eden Binbir Hatim duası Ulu Camiide yapılacak.

6 Ocak 2015 Salı

Erzurum da Şiddetli Rüzgar Etkili Oluyor

Erzurum da etkili olmaya başlayan şiddetli rüzgar ve fırtına hayatı etkilemeye devam ediyor. Şiddetli fırtına yüzünden bir çok yapının çatıları uçtu. Atatürk Üniversitesi yerleşkesi içinde bulunan Veterinerlik Fakültesinin de çatısı uçtu. Şehir merkezinde ise ilk ve orta dereceli okullar da bir gün süre ile eğitime ara verildi.