15 Mart 2017 Çarşamba

http://www.toplist25.com 2017 de 8 yıllık birikimini devam ettiriyor.
Sizde sitelerinizi toplist 25 e ekleyin, kazançlı çıkın.
Bekliyoruz.
*
http://www.toplist25.com

18 Ekim 2016 Salı

Çaresiz Kalıp Ölümüne Yürüdüm Zeynel Yazısı

Yıl 1973 Şubat. Hani şair şöyle demekte; Yılın ilk ayı ocak/ Kar yağar kucak kucak/ İkinci ay Şubattır/ Soğuğu pek berbattır, dedirten cinstendi. Evet kış olanca ağırlığıyla Doğuanadolu ve Erzurum yaylasına  çökmüş, tüm şiddetiyle devam ediyordu.
Kar Daphan ovasında yer yer bir metreyi aşmış,sıcaklık ise eksi 20-40 derce arasında seyrediyordu. Ağaçlar kardan adama dönmüş kaskatı kesilmiş, adeta kardan tümsekleri andırıyorlardı. Köy yolları ancak at kızaklarının izleri biçiminde yaya yoluna, şehirler arası yollarda kara yollarının açtığı, etrafın görünmediği, buz dağlarına dönüşmüştü. Okula gitmek için her gün Tazegül, Kandilli, Aşkale arasında gidip geliyordum. Askeri revo servisimizdi. İkinci yarı yılda Şubat soğuklarının zirve yaptığı bir gün okuldan bir kaç dakika geç çıkmamla Servisimi kaçırmam bir olmuştu.
O gün servis beni almadan gitmişti.
Cepte para olmadığı gibi, kalacağım yerde yoktu. Çaresizdim. Köye dönmeliydim ama nasıl? Derhal istasyona koştum. Treni sorduğumda gece saat 2 de geleceğini söylediler. Ayaklarımın bağının çözüldüğünü o an hissettim.
Aşkale tren istasyonu ile Tazegül köyü arası 20 kilometre idi. Bu yol nasıl yürünür? Şubatın ayazı bir tarafta, Karasu'yun sazağı öbür tarafta idi. Karnım aç, sırtımda palto yoktu. Ayaklarımda kara lastik, elimde meşin bir çanta vardı. Çare yok yola koyuldum. Küçükgeçit köyüne kadar gündüzdü. Zaten yolda tehlikesizdi. Tüm ümidim arkadan gelecek bir arabanın beni almasıydı. Ne yazık ki yol gittikçe uzuyor, hava soğuyor, artık gelen gidene ise hiç rastlamıyordum.
Küçükgeçit köyünü geçmiş, köşeyi dönmüş, Kayışkırana doğru yürüyordum. Yol artık karanlık olmaya başlamış, ayaz tüm şiddetiyle tabiata hükmetmeye başlamıştı. Ayaklarımda anamın dokuduğu yün çoraplar ile sırtıma dokuduğu yün kazaktan daha kuvvetli bir şey yoktu. İçimde bir korku belirmiş, tehlikeli yolda kurda kuşa yem olmak veya donarak ölmek aklımdan çıkaramadığım vakıaydı.
Korkuyordum. Kesik köprüdeki askeriyenin çöplüğünde köpekler havlıyor, uzaklardan kurt ulumaları geliyordu. İçimden ah bir Kandilli'ye varabilsem diye düşünüyorum, fakat yol uzadıkça uzuyordu. Artık çevrede ayaklarımın yere temas ederek çıkardığı seslerden başkasını duymuyordum. Saat 15'de yola çıkmış, akşam ezanları, yatsı ezanları çoktan okunmuştu. Dile kolay 20 kilometre gidecektim. Zaman nasıl geçmiş bilemiyorum birden Kandillinin ışıkları gözlerime ilişti.
Artık Kandilliye 2 kilometrelik mesafedeydim. İçimden Kandilliye gidecek, açık olan kahvelerden birinde ısınacak sonra kahvelerden çıkacak Tazegül'lülerle yola koyulacaktım. Ancak beklediğim olmamış, Kandilli sokaklarında in, cin top oynuyordu. Lambalar sönmüş, zaman epey ilerlemiş, olmalı ki herkes uykuya geçmişti. 16 kilometre yol yürümüş sevineceğim anda sevincim kursağımda kalmıştı.
Başka çare yok tekrar yola koyuldum. Bir taraftan Karasu'yun sazağı adamı felaket şekilde dondurabilir veya ıssız köy yolunda her an kurtlar yolumu kesebilirdi. Allaha sığınıp giderken Karasu köprüsünü geçmiş, yanığın yamacı tırmanmıştım.Eh köy yolunu yarılamıştım. Birden seslerin bana doğru yaklaştığını duymuş, kulağımı seslere doğru yönlendirmiştim.
Babam gelmediğimi görünce okul arkadaşlarıma sormuş, onlardan cevap alamayınca köylüler meşalelerle beni aramaya çıkmışlardı. İşte ilk kafileyi gördüm. Müthiş sevinmiş, hıçkıra hıçkıra ağlamıştım. Donmamış, kurda kuşa yem olmamıştım. Yaşatan yaşatıyordu.
Neyse babamlarla karşılaşıp yanlarında getirdikleri çullara sarıp beni köye götürdüler. Soğuktan ve korkudan müthiş bir gün geçirmiş, ancak gece saat 22'de köye ulaşabilmiştim.
Köylüler evlerine dağılırken bizde anamın göz yaşları içinde eve girmiş, tezek yanan sobanın yanına oturmuştum.
Dilim dönmüyor konuşamıyordum. Yemek yiyip yemediğimi hatırlamıyorum. Tüm yorgunluğumla kendimden geçmiş derin bir uykuya dalmıştım.

Abdurrahman ZEYNEL

Erzurum Ilıca Resimleri


Erzurum Ilıca Resimleri

12 Temmuz 2016 Salı

Atatürk Üniversitesi Rektörlük Seçimleri Tamamlandı

             Atatürk Üniversitesi Rektörlük seçiminin ilk ayağı gerçekleştirildi. Profesör, Doçent ve Yardımcı Doçentlerden oluşan 1453 akademik personelin oy kullanma işlemi, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi A Salonu’nda saat 10.00 ile 17.00 arasında yapıldı.
               Atatürk Üniversitesi 16. Rektörünün seçildiği oy kullanma işleminde, seçime katılan 1353 akademisyen, 15 rektör adayı arasından tercih yaptı.
                Rektörlük seçiminin ardından en fazla oy alan 6 adayın ismi Rektörlük tarafından Yükseköğretim Kurumu’na gönderilecek ve YÖK ise bu 6 isimden 3’ünü eleyerek geriye kalan 3 adayın ismini Cumhurbaşkanlığı’na gönderecek. Sayın Cumhurbaşkanımız bu 3 adaydan Atatürk Üniversitesi’nin 16. Rektörünün atamasını yapacak.
               Atatürk Üniversitesi Rektör Adayı Belirleme Seçim sonuçları şu şekilde gerçekleşti;
1
Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım366
2Prof. Dr. Serdar Sevimli233
3Prof. Dr. Üstün Özen151
4Prof. Dr. Ömer Çomaklı124
5Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu123
6Prof. Dr. Ümit Demir90
7Prof. Dr. Muhlis Macit62
8Prof. Dr. Ümit Ertaş42
9Prof. Dr. M. Dursun Kaya26
10Prof. Dr. Medine Güllüce22
11Prof. Dr. Nuri Bakan22
12Prof. Dr. Önder Çalmaşur20
13Prof. Dr. Azman Ateş19
14Prof. Dr. Mükerrem Kaya18
15Prof. Dr. Fahri Yavuz16
Geçersiz Oy
16
  

29 Mayıs 2016 Pazar

Erzurum Kurumlar Arası Futbol Şampiyonu Ziraat Fakültesi Oldu

Erzurum Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürülüğünce düzenlenen 16 Kamu kurumu futbol takımlarının katıldığı 2016 2016 Kurumlar Arası Futbol Turnuvasında son sözü Ziraat Fakültesi söyledi.
27 Mayıs 2016 Cuma günü saat 18:30 da başlayan Hava Radar Futbol Takımı ile yapılan son maçın normal süresi 2-2 bitti.
Daha sonra, yapılan penaltı atışlarında Hava Radar Futbol takımını 5-4 yenerek şampiyonluğa imzasını Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Futbol takımı oldu.
ŞAMPİYON KADRO :
Kaleci : Selçuk KODAZ,
Furkan ÇOBAN,
Erdağan ÖZTÜRK,
Taşkın POLAT,
Muhammed KÜPE,
Şahin ARIKAPAN,
Erdal SOLAK,
Mehmet ÇETİN,
Sebahattin Bey,
İsmail ÖZTÜRK,
Ünal ŞİRİN,
Serdar SARI,
Onur Bey.