7 Aralık 2015 Pazartesi

TKDK Erzurum İl Koordinatörlüğü Danışmanlık Eğitimine Yoğun Katılım - Erzurum Haberleri

       Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK)- Erzurum İl Koordinatörlüğü, IPARD II Programı’nın ilk başvuru çağrı döneminin kısa süre sonra başlayacak olması nedeniyle artan başvuru taleplerini karşılamak ve projelerin sağlıklı olarak hazırlanması için danışmanlık eğitimi düzenledi.

          Eğitimde; desteklenen başlıklar, proje süreci, projenin içeriği, proje uygulama sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar ve ödeme işlemleri gibi konular anlatıldı.

          Eğitim 2 gün olarak düzenlendi. İlk gün, Proje Başvuru Yönetim Birimi uzmanları tarafından; Başvuru paketinin içeriğinde yer alan resmi belgeler, fizibilite raporları, ihale süreçleri gibi evrak bazında dikkat edilmesi gereken hususlar anlatıldı. Eğitimin ikinci günün ilk yarısında, Yerinde Kontrol Birimi uzmanlarınca sözleşme öncesi ve sonrası dönemde yapılan teknik kontroller, arazi kontrolleri, işletme girdi ve çıktıları gibi pratik bilgiler aktarıldı. Eğitimin son bölümünde ise Ödeme Talep İşlemleri Birimi uzmanlarınca ödeme evrakları, faturalar, dekontlar, garanti belgeleri, AB Standartları belgeleri gibi resmi ödeme evraklarında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar anlatıldı.

            Eğitime katılım yoğun olarak gerçekleşti. Yaklaşık 60 katılımcının iştirak ettiği program 07.12.2015 ve 08.12.2015 tarihleri arasında İl Koordinatörlüğü toplantı salonunda yapıldı.

16 Kasım 2015 Pazartesi

Hafız Faruk Kaleli - Zeynal Yazıları

          1896 yılında Hasankale'de doğdu. Bu yıllarda Hasankale "İptidai Mektebi ve Rüştiyesinde" okudu. Bu arda "Kur'an-ı Kerimi" ezberleyerek hafız oldu. Birinci Dünya Savaşı başlayınca askere alındı. Temel eğitimden sonra Çanakkale'ye gönderildi. Çanakkale savaşlarının o acımasızlığını gördü, vatanı uğruna savaştı. Akif'in İfadesiyle "Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler/ Seyret ki Mehmetçiği bu tehdide güler" dediği olayları bizzat savaş meydanında yaşadı.

          Askerlik dönüşü Hasankale de muallimlik yapmaya başladı. Bir süre sonra 200 kuruş maaşla Erzurum'da Hasanibasri İlk mektebinde göreve başladı. Bundan sonra sırasıyla; İsmet Paşa Mektebi, kısa bir süre Tazegül köyü sonrasında Evrenni Köyü İlk Mektebi, Tivnik Köyü, Kan Köyü ilk mekteplerinde ve Cumhuriyet İlk Mektebinde görev yaptı.

          Yıllar sonra Hafız Faruk Kaleliyi Erzurum'da Veyis Efendi İlkokulunda görmekteyiz. Faruk Hoca 22 Kasım 1947 yılında hastalanır. Hastanede ameliyat sırasında vefat eder. Daha 51 yaşındadır.

          23 Nisan 1337 yılında başladığı muallimlik görevi böylece sona erer. Hafız Kaleli yukarıda isimlerini zikrettiğim okullarda yüzlerce öğrenci yetiştirmiş, böylece milletine bu yolla faydalı olmaya çalışmıştır.

          Hafız Faruk Kalelinin öğretmenliğinin yanında müziksel kişiliği de vardır. O;  Türk Halk müziğinin iyi bir derleyicisi olmasının yanında güzel sesiyle türkülerin icrasını da gerçekleştirmişti. Halk evinin güzel Sanatlar kolunda, Murat Uraz ve Sıtkı Dursunoğlu hocayla birlikte çalışmış yanık sesiyle Erzurum'a gelen misafirlere türküler okumuştur.

           Faruk Kaleli daha çok İbrahimiye ve Tatyanıyla tanınmıştır. Toplantılarda müzik söyleyenleri beğenmeyince "Anan ölsün oğul nede murdar sesin varmış, hele sen sus ben başlayayım " der söyleyeceği türküleri hemen oracıkta icra edermiş. Çok sayıda Türküyü derlemesine karşılık, onun bir ses kaydı ne yazık ki günümüze ulaşamamıştır.

           Hafız olduğu için güzel Kuran okur, kandil gecelerinde yanık sesiyle mevlit okuyup dinleyenlerini mest edermiş.

           Hafız Faruk Kaleli Çanakkale'de yurdunu savunan asker, mekteplerde muallim, folklor sahasında türkü derleyicisi, toplantılarda türkü icracısı ve bunlardan öte iyi bir Erzurumluydu. Genç nesillere döneminde iyi hatıralar bırakarak ayrıldı.

Onun ağzında şu dörtlükle yazıyı bitirelim.

Palandöken Uludağ,

Altı mor sümbüllü bağ,

Seni vermem ellere,

Ne çeki bu canım sağ.

Ruhu şad, makamı cennet olsun.

9 Kasım 2015 Pazartesi

Köşe Bucak Erzurum – Taşhan – Ömer Faruk Kızılkaya Yorumu ile

Ömer Faruk KIZILKAYA Hoca ile Köşe Bucak Erzurum Programı (Kardelen TV) – Taşhan Binası tanıtımı
Rüstem Paşa Çarşısı – Oltu Taşı İmalatçıları Çarşısı Tanıtımı

21 Ekim 2015 Çarşamba

Saltuklu, Selçuklu, Osmanlı Ve Erzurum - Abdurrahman Zeynal Yazıları

Sonbaharın etkilerinin belirginleştiği güzel bir gün Vakıflar Bölge Müdürü Kenan Ungan Beyi ziyarete gittim. Kenan Bey “Hocam Narmanlı Caminin Hazirelerini düzenleyeceğiz, bir görsen sonra bir konuşsak dediğinde “ olur dedim ve Taşmağazalar’dan Tebriz Kapısına yürüyerek soluğu Narmanlı Camisinde aldım.
Restorasyonu devam eden cami 1720’lerde yaptırılmış müştemilatında olan medreseler 1930’ların sonunda çevre düzenlenmesi yapılırken yıkılmış geriye cami ve haziresi kalmıştı. Hazirede dönemin önemli müderrisleri ve caminin banilerinin mezarları vardı. Ayrıca 1877-78 Osmanlı-Rus savaşında Doğubayezıd, Eleşkirt, Erzurum Hattını savunan Şeyh Şamilin torunlarından Olan Musa Paşanın kabri vardı. Bunları gördükten sonra “Leblebici yokuşuna” doğru yürüdüm.

Yolun sağında Gullebi Akif Ağanın Osmanlıdan günümüze gelebilen nadir konaklardan biri bütün ihtişamıyla duruyordu.
Akif Ağanın Konağının batısında Emir Şeyh Türbesi ve Emirşeyh Camisi Restore edilmiş etrafları açılmış güzel bir görünüm kazandırmıştı Tebriz kapısına.
Emirşeyhin karşısında Selçuklu Kümbet geleneğinin eşsiz eserlerinden “Mehdi Abbas Kümbeti” tarihe meydan okurken çevresinde ki medreseden eser kalmamıştı.
Kümbetin Güneyinde Erzurumluların özellikle evlenecek oğullarına kız beğenmek için gittiği kadınlar hamamı olarak hizmet veren “Saray Hamamı” bütün güzelliğiyle tarihin derinlerinden günümüze “anneler gelin oğullarınıza isteyeceğiniz kızlar burada” dercesine insanı masalımsı dünyasına çekiyordu.

Gavurboğan Mahallesinin süsü olan Taş Cami restore edilen bir diğer tarihi camimizdi. Kenan Bey burayı da görmemi istemişti. Henüz inşaatı devam eden cami şimdiden beni etkilemiş birden 1856 yılındaki Rusların mahalleye gece baskını yapmaları aklıma gelmişti. Geceleyin uykudan uyanan Dadaşlar kadınlı, erkekli Rus askerlerine tarihi bir ders vererek düşmanı kovmuşlar ve şehri Rus işgalinden kurtarmışlardı. O savaşta Taş Cami önemli rol üstlenmiş, bu başarıdan dolayı dönemin padişahı fermanla mahallenin adının “Gavurboğan” olmasını ferman buyurmuştu.

Karşıda batı cenahında Erzurumun üç güzelleri, üç incisi olan Üç Kümbetler hala alımlı, cazibeli misafirlerinin gözlerine ve gönüllerine hitap ederken “Saltuklu Sultanı Emir Saltuk” bu kubbelerin altında Erzurum’un tapusu benim diyerek şehri sahipleniyordu. Saltuklular; Oğuzdular, Türkmen’diler ve nihayetinde Türk’tüler. Şehri Bizans’tan alan, vatan yapan onlardı.

Türklerin 12 ayı gösteren takvimleri Emir Saltuk Kümbetinin üst pencerelerini süslerken bir medeniyetin Erzurum ayağını oluşturuyordu. Kümbetlerin hemen yanında örnekleri üçü-beşi geçmeyen Erzurum konakları turistlere göz ziyafeti çekiyordu.
Karşıda muhteşem taç kapısı, çinilerle bezenmiş Çifte Minareli Medrese 740 yıldır dimdik inci gibi Selçukluyu temsil ediyordu.
Restorasyonu devam eden bu nadide eser kırk odalı, eyvan yapılı, kesme taştan yapılmış iki katlı Anadolu’daki en güzel eser hüviyetini koruyordu. Şemsi Tebrizi bu medresede müderrislik yapmış, 4. Murat Revan seferine giderken Balyemez toplarını bu medresede döktürmüştü.

Güneşli bir günde Tebriz kapı ve çevresinde kısa gezimde Saltukluyu, Selçukluyu ve Osmanlıyı görüp ecdadıma Fatihalar okurken gelecek kuşakların ve Erzurum’a geleceklerin bin yıllık tarihi görmek istemeleri halinde bölgeye gelmeleri ve doyasıya tarihin tadını çıkarmaları gerekiyordu.


Abdurrahman Zeynal
20/Ekim/2015. Erzurum

7 Ekim 2015 Çarşamba

Yazarımız Ö. Yaşar ÖZGÖDEK'in annesi vefat etmiştir.

Yazarımız Ömer Yaşar ÖZGÖDEK beyin annesi Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
Merhumenin cenazesi bu gün ( 7 Ekim Çarşamba ) günü İkindi namazını müteakiben Palandöeken Solakzade Camisinden kaldırılacaktır.
Merhume Teyzemize Allah’tan rahmet diler, Ömer Özgödek beye, ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

http://www.aziziyeden.com Yönetim